9. Hz. Mehdi (As), Allah'a Teslim Olmuş Salih Bir Kul Olarak İslam Ahlakının Dünya Hakimiyetine Vesile Olacaktır
Bazı Nur talebelerinin Mehdiyet konusundaki yanlış yorumlarından biri de, Mehdiyeti sadece bir makam olarak düşünmeleridir. Oysa Mehdiyet, Allah'ın kader takdir ettiği mübarek bir sorumluluk ve manevi bir makamdır. Hz. Mehdi (as), Allah'tan çok korkan, Allah'a çok itaatli salih bir kuldur, ama Allah'ın ona kaderde tayin ettiği sorumlulukları da yerine getirmekle yükümlüdür.
Bir insanın ortaya çıkıp Mehdilik iddiasında bulunması, Kuran'a göre haramdır. Hiç bir mümin, "ben Mehdiyim, ben cennetliğim" diye kendisine göre bir yorumla, bir makamla ortaya çıkıp böyle bir şeyi ilan edemez. Bu Kuran'a göre haramdır ve bunu yapan kişi dinden çıkmış olur. Ama Allah'ın kullarından dilediğini seçmesi, seçtiği bu kişiye İslam ahlakının hakimiyetini nasip etmesi ve bu zatın Müslümanların başında manevi liderleri olarak, Hz. Mehdi (as) olarak, bulunması onun kendisine bir makam atfetmesi anlamına gelmez. Allah'ın o insanı seçmesi anlamına gelir.
Elbette her Müslümanın dünyadaki varlık amacı Allah'a kulluktur. Allah insanları ve cinleri sadece Kendisi'ne kulluk etmeleri için, dünyayı da hangisinin daha iyi kulluk yapacağını denemek için yarattığını bildirmiştir:
Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım. (Zariyat Suresi, 56)
O'nun arşı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. (Hud Suresi, 6)
Peygamberler de, Allah'ın gönderdiği elçiler de Allah'ın kullardır. Bir insanın peygamber olması onun Allah'a kul olmasını engellemez. Tam tersine, peygamberler de Allah'a kul oldukları için peygamberlik görevini yerine getirirler. Yani peygamberlik, Allah'ın bu mübarek kullarına verdiği bir vasıftır. Allah emrettiği için, Allah'a en güzel şekilde kulluk etmek için bu görevi yerine getirirler. Ve Peygamberlik makamlarıyla birlikte Allah'tan çok korkarlar, umut ve korku arasındadırlar.
Hz. Mehdi (as) da Allah'ın izniyle İslam ahlakını dünyaya hakim kılarken Allah'ın kulu olarak bu görevi yerine getirecektir. Hz İsa (as) da yine yeniden yeryüzüne geldiğinde, Kuran'a tabi olan bir Müslüman olarak gelecek ve yine Allah'ın kulu olacak.
Allah ayetinde şöyle bildirir:
"Andolsun biz senden önce elçiler gönderdik. Onlardan kimini sana aktarıp anlattık ve kimini anlatmadık." (Mümin Suresi, 78)
"Ve onların içinden sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola iletip yönelten önderler kıldık." (Secde Suresi, 24)
Ayetlerde açıkça bildirildiği üzere Allah toplumlara peygamberler ve elçiler göndermektedir. Müslüman topluluklarının içinden Allah önderler çıkarmakta, ama bu önderler Allah'a kulluk vazifelerini hiç bir zaman bırakmamakta, zaten Allah kul oldukları için ve Allah'tan korktukları için, Allah'a aşkla, sevgiyle bağlı oldukları için, Allah'ın emirlerini yerine getirdikleri için bu görevi üstlenmektedirler. Hayırlarda yarışmakta, "Bizi takva sahiplerine önderler kıl" diye dua etmektedirler. Dolayısıyla Mehdiyeti –haşa- Allah'a kulluk vasfını etkileyen bir makam gibi göstermek samimi bir davranış değildir. Allah'ın dilemesiyle, Allah'ın kaderde seçtiği kişi İslam ahlakını Hz. İsa (as) ile birlikte hakim kılacaktır inşaAllah.
HZ. MEHDİ (AS)'I ARAMAK, MEHDİYETİ MÜJDELEMEK PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN EMRİDİR. HER MÜSLÜMAN BU EMRİ YERİNE GETİRMEKLE SORUMLUDUR.
Peygamberimiz (sav), "Mehdi ile müjdelenin" buyurmuş ve Müslümanlara en zor koşullar altında dahi olsalar, "karda sürünerek dahi olsa" Mehdi (as)'ı arayıp bulmayı emretmiştir. Her Müslüman Resulullah (sav)'in bu emrine uymakla yükümlüdür.
1- HZ. MEHDİ (AS)'IN GELİŞİ TÜM İNSANLAR İÇİN BİR MÜJDEDİR.
"HZ. MEHDİ İLE MÜJDELENİN. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beyt'imden bir kişidir. O, insanların ihtilaf ve sosyal sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O (Hz. Mehdi (a.s.)) yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insanf ile (merhametle) doldurur. (Hz. Ebu Said el Hudri r.a. / Ramuz El-Ehadis 1. cilt, Sayfa 7, No 7; Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
EY İNSANLAR, MEHDİ'NİN ÇIKIŞI İLE MÜJDELENİN. Çünkü AIlah'ın vaadi gerçektir, boşa çıkmaz. O'nun hükmü geri çevrilmez. O, her şeyi hikmet üzere yapar ve her şeyi bilir. Allah'ın fethi yakındır. (Yenabiu'l-Mevedde, sf. 440)
İnsanlar, şiddetli bir korku üzerinde olmadıkça, Hz. Mehdi (as) zuhur etmez. Ondan önce zelzeleler, fitneler, insanların başına gelen belalar ve taun (veba) hastalığı zuhur edecektir… İşte o vakit (Hz. Mehdi (as)) zuhur edecektir. ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) YETİŞENE VE ONUN YARDIMCILARINDAN OLANLARA MÜJDELER OLSUN. Ona (Hz. Mehdi (as)'a) muhalefet edenlere ve emrine karşı gelenlere yazıklar olsun. (Fera idu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam el-Mehdi el-Muhtazar)
2- PEYGAMBERİMİZ (SAV) ÜMMETİNE, "HER NE OLURSA OLSUN, HZ. MEHDİ (AS)'I BULUP ONA TABİ OLMALARINI" BİLDİRMİŞTİR.
Ebi Şeybe ve Naim b. Hammad Fiten isimli eserde, İbni Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes'ud'dan tahric ettiler. O dedi ki: "O (Hz. Mehdi (a.s.)) arza sahip olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. SİZDEN O'NA KİM YETİŞİRSE, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA GELSİN, O'NA KATILSIN. ZİRA O HZ. MEHDİ (A.S.)'DİR." (Ahir zaman Mehdisinin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 14)
Sizden veya sonra gelenlerden birisi ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) YETİŞİRSE, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA GELSİN ONA KATILSIN. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. (Ramuz El Ehadis, 1. cilt, s. 298, no:2)
Sizden ona kim yetişirse, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA ONA GELSİN. ONA KATILSIN. Zira o, Mehdi'dir. (İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Sonra Hz. Mehdi aleyhisselam'ın sıfatlarını sayarak buyurdu ki: "İÇİNİZDEKİ EN GENİŞ SIĞINAKTIR, İÇİNİZDE İLMİ EN ÇOK OLANDIR, VE DOSTLARINI, SEVDİKLERİNİ EN FAZLA ARAYIP SORANDIR. Allah'ım! Onun zuhurunu, hüzünlerin giderilmesine vesile kıl ve ümmetin dağınıklığını onunla topla! Eğer Allah seni muvaffak kılarsa ONUN BİATINA KOŞ (ONA TABİ OL) VE ONDAN ASLA VAZGEÇME. EĞER MUVAFFAK OLUR DA, ONA ULAŞIR VE HİDAYET OLURSAN ONDAN ASLA VAZGEÇME." "Âh – ve eliyele göğsünü göstererek – onu ne de çok görmek isterdim." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)
Peygamberin (sav) şöyle dediği nakledilmiştir. Bizden olan hak üzere Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. Bu da Allah'ın izin verdiği bir zamanda olacaktır. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur. Ey Allah'ın kulları Allah'tan korkun: HZ. MEHDİ ZUHUR EDİNCE HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. Çünkü o Allah'ın halifesi (Müslümanların manevi lideri) ve benim vasimdir. (Bihar-ul Envar, c. 51, s. 65; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 382)
SAHTE MEHDİLERİN ÇIKMASI DA HZ. MEHDİ (AS)'IN ÇIKIŞ ALAMETİDİR
Bazı Nur talebeleri de sahte Mehdilerin çıkacağı endişesi taşımaktadırlar. Bu endişe onları Hz. Mehdi (as)'ın bir manevi şahıs olduğu yanılgısına sürüklemektedir. Bu endişe çok yersizdir, çünkü ahir zamanda sahte Mehdilerin, sahte Mesihlerin, sahte peygamberlerin çıkacağını Resulullah Efendimiz (sav) zaten bildirmiştir.
Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten 43; Ebu Davud, Melahim 16 )
Her birisi kendisinin Tek Mabud olan Allah'tan resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, sf. 36)
Hz. Mehdi (as) Hizmetinden Anlaşılır
Sahte Mehdi olarak ortaya çıkan kişilerin Hz. Mehdi (as) olmadığı hemen anlaşılır. Çünkü öncelikle gerçek Mehdi, "ben Mehdi'yim" diye ortaya çıkmaz, Mehdilik iddiasında bulunmaz. Bu Hz. Mehdi (as)'ın özelliklerinden biridir. Bu önemli bir kriterdir. Dolayısıyla "ben Mehdi'yim" diye ortaya çıkan birinin gerçek Mehdi olmadığı öncelikle buradan anlaşılır.
Diğer bir açık gösterge de Hz. Mehdi (as)'ın ifa edeceği görevi ancak kendisi yapabilmesidir. Çünkü Allah kaderde o faaliyetleri ancak onun yapmasını takdir etmiştir; bu nedenle o kişi Mehdi olarak vasıflandırılmıştır. Bundan dolayı sahte Mehdi olarak ortaya çıkanların Mehdi faaliyeti anlamında bir şey yapması mümkün değildir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Hz. Mehdi (as)'ın yapacağı faaliyetleri saymış ve bunları ondan başka kimsenin yapamayacağını belirtmiştir.
BÜYÜK MEHDİ'NİN ÇOK VAZİFELERİ VAR. VE SİYASET ALEMİNDE, DİYANET ALEMİNDE, SALTANAT ALEMİNDE, MÜCADELE ALEMİNDE ÇOK DAİRELERDE İCRAATLARI OLDUĞU GİBİ… (Şualar, sf. 590)
Ve ONUN ÜÇ BÜYÜK VAZİFESİ OLACAK. (Emirdağ Lahikası, sf. 259)
Bediüzzaman Hazretleri ahir zamanda gelecek olan Hz. Mehdi (as)'ın üç görevi olduğundan ve onun temsil ettiği cemaatiyle birlikte bu üç görevi birden yerine getireceğinden bahsetmiştir. Bu vazifeleri, materyalist ve ateist felsefeleri tamamen susturacak bir şekilde insanların imanlarını kazanmasına vesile olmak, Türk- İslam Birliğini kurmak ve Kuran ahlakının dünyaya hakim olmasına vesile olmaktır. (Emirdağ Lahikası, sf. 259)
Bu üç görevin, onu diğer sabık Mehdilerden ayıran ve onun Büyük Mehdi olduğunu gösteren önemli alametlerinden olduğunu bildirmiştir.
Hem BÜYÜK MEHDİ'nin halleri SABIK MEHDİLERE (önceki Mehdilere) işaret eden rivayetlere mutabık (uygun) çıkmıyor, hadis-i müteşabih (birçok anlama gelebilecek hadis) hükmüne geçer. (Şualar, sf. 582)
Allah kaderde Hz. Mehdi (as)'ın İslam ahlakını hakim etmesini takdir etmiştir. Müslümanların da Hz. Mehdi (as)'ın gelişinden veya sahte Mehdilerin çıkmasından endişe etmemeleri gerekir.