Yaratılış Delilleri Üzerinde Düşünmek

Yaratılış Delilleri Üzerinde Düşünmek

Yaratılış delilleri insanları derin düşünmeye ve detaylardaki yüksek akla şahit olmaya yönlendirir. Allah kainatta, insana Kendi varlığını, sınırsız gücünü ve kudretini hatırlatacak sayısız deli yaratmıştır. Bu gerçeği fark edip bize sunulan deliller ve yaratılış harikaları üzerinde düşünmek ve Allah'ın gücünü takdir edebilmek son derece önemlidir. Her insan, yaratılış delilleri üzerinde düşünmek ve dünyada bulunuşunun gerçek amacını bilerek yaşamakla yükümlüdür. Allah insanın düşünerek bu amacı bulabileceğini bir ayette şöyle ifade etmiştir:

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir. (Hac Suresi, 46)Bir insanın Allah'ın varlığını kavraması son derece kolaydır. Bu konuda Allah Kuran'da Hz. İbrahim (as)'ı örnek verir. İbrahim Peygamber, Allah'ın bir ve tek ilah olduğunu vicdanı ile düşünerek kavramıştır. Müşrik bir kavmin içinde yetişmesine rağmen bu mübarek insan, kavminin taptığı putları bırakarak yalnızca Allah'a iman etmişti. Hz. İbrahim'in Allah'a kesin bilgi ile iman etmesiyle ilgili ayetler şu şekildedir:

Böylece İbrahim'e, kesin bilgiyle inananlardan olması için göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim Rabbimdir." Fakat (yıldız) kayboluverince: "Ben kaybolupgidenleri sevmem" demişti. Ardından Ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: "Bu benim Rabbim" demiş, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demişti, "Eğer Rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum." Sonra Güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: "İşte bu benim Rabbim, bu en büyük" demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım."(Enam Suresi, 75-78)Hz. İbrahim örneğinde olduğu gibi aklını, vicdanını doğru yönde ve temiz kullanan her insan Allah'ın varlığını açıkça anlar. Bu gerçeği fark ettiğinde de Allah'ın kendisini seveceğini, kendisinden memnun olacağını umduğu bir hayat sürmenin en doğru hareket olduğuna kanaat getirir. Allah ayetlerinde çok kısa olan dünya hayatının, sonsuz olan ahiret hayatına tercih edilmemesini söylemiştir: Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkupsakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz? (Enam Suresi, 32) Allah'ın kendisini kulluk için yarattığının bilincinde olan ve bu nedenle Allah'ın rızasını kazanacağını umduğu bir yaşam süren kişi hem dünyada güzel bir hayat yaşar hem de sonsuza kadar sürecek olan ahiretteki yaşamında cenneti umabilir.