Darwinistler tek bir proteinin oluşumunu açıklamaktan bile acizdirler

Darwinistler tek bir proteinin oluşumunu açıklamaktan bile acizdirler

1. Hız Saptayıcı Çekirdek
2. Elektrik Organı
3. Pasif Zar

4. Aktif Zar
5. Kolinerjik Snaps
6. Spinal Motor Siniri

Elektrik, yılan balığının vücudundaki yan kaslara yerleştirilmiş özel organlar tarafından üretilir. Elektrikli yılan balığının kuyruğu 70 sütun halinde sıralanmış on bin minik elektrik organı ihtiva eder. Aynı anda güçlü bir elektrik boşalımı meydana gelebilmesi için hücreleri eş zamanlı olarak uyaran sinir uyarı sistemi bulunmaktadır. Bir elektrikli yılan balığının başına ve kuyruğuna aynı anda dokunan bir insan, 650 voltluk bir elektrik şokuna uğrar. Bu miktar, bir apartman dairesindeki elektrik fişinin 5 katı kadar güçlüdür.

Darwin, elektrikli balıklarla ilgili en büyük zorluğun, farklı türlerde ortaya çıkmış aynı özellikler olduğunu zannediyordu. Kuşkusuz ki, elektrikli balıklarla ilgili bu gerçek, teori için gerçekten de büyük bir açmaz oluşturmaktadır. Fakat teorinin tümünü temelinden bitirip ortadan kaldıran gerçek, bu balığın elektrik organında elektrik sağlayan veya başka bir yapıda var olan tek bir proteinin bile var oluşunun Darwinistler tarafından açıklanamamış ve açıklanamaz oluşudur.Darwin'in açıkça "zorluk" olarak anlattığı bu durum, aslında evrim teorisini zorla kabul ettirme çabasından kaynaklanır. Çünkü bilim evrim teorisinin aksine deliller sunduğu halde, Darwinistler, hayali soy ağacını zorla bu canlılara uyarlamaya çalışmaktadırlar. Ancak elektrikli balıklar, ortak özellikleri elektrik kullanımı olmasına rağmen, birbirlerinden son derece farklı anatomik özelliklere sahiptirler. Bu yönleriyle evrimcilerin hayali soy ağacı tablolarını bozarak, evrim teorisine başlı başına bir açmaz oluştururlar. Örneğin Güney Amerika elektrik balığı ve Afrika elektrik balığı, kendi etraflarında oluşturdukları elektrik alanlarının sapmasını hesaplayarak, karanlık sularda görüş elde edebilirler. Ancak her iki grup balığın da elektrostatik görme sistemleri arasında, Darwinistler hayali bir evrimsel bağ kuramazlar. Elektrikli yılan balıklarında, torpido balıklarında, iğneli vatozlarda ve elektrikli kedi balığında ise avlarını öldürmek için yüksek voltaj jenaratörleri vardır. Evrimciler bu elektrik organlarının da her bir balık grubunda birbirlerinden bağımsız olarak ortaya çıktığını kabul etmek zorunda kalmışlardır. 181Ohio Eyalet Üniversitesi'nin Beyin Bilimleri bölümünden Prof. Howard C. Hughes, evrim teorisinin önündeki bu aşılması imkansız engeli şöyle tarif etmektedir:Charles Darwin balıklardaki elektrik organlarının varlığı nedeniyle doğal seleksiyon teorisinin çıkarımları hakkında endişeliydi, çünkü bunlar diğer organlardan geçiş olmayan organlar idi: ya da daha iyisi, balıklardaki elektrik organlarının geçişleri beklenmedik bir şekilde gösterilse de, gerçekten yeni bir organ görünümündeydi, değişmiş bir organ gibi değil. 182Tüm bu ifadeler Darwinistlerin gerçekler karşısında ne kadar direndiklerinin bir göstergesidir. Çünkü Darwin ve yandaşları, canlıların farklı türler olarak ayrı ayrı ve mükemmel halleriyle yaratıldıklarını kabul etmek istemezler. Bu nedenle evrim teorisine körü körüne bir bağlılık göstererek, tesadüflerin bir şekilde farklı canlılarda aynı mükemmel sistemi kusursuz olarak meydana getirdiğini savunurlar. Daha tek bir canlı türündeki elektrik organının nasıl ortaya çıktığını açıklayamazken, hatta bu özel sistemin tek bir proteinini bile açıklayamazken, bu özel ve kompleks sisteme çok çeşitli canlılarda rastlanması, sahte Darwinist senaryoya hiçbir şekilde uydurulamamaktadır. Örneğin kimi balık türlerinin farklı bölgelerinde, birden fazla elektrik organının bulunması; kiminde farklı kas dokusunun, kiminde farklı sinir hücrelerinin bulunması gibi detaylar da evrim senaryolarına uyarlanamayan diğer engellerdir. 183 Dolayısıyla Darwinistler, sergilenen bu olağanüstü komplekslik nedeniyle, değil bu muhteşem yapıların detaylarını açıklayabilmek, bu konuda sahte bir senaryo bile kurgulayamamaktadırlar.181 Lee M.Spetner, Not By Chance, The Judaica Press Inc, New York, 1998, s. 111; Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, W.W. Norton & Company, New York, 1996, s. 97.
182 Howard C. Hughes, Sensory Exotica, Bradford Book, MIT Press, İngiltere, 2001, s. 207.
183 Howard C. Hughes, Sensory Exotica, Bradford Book, MIT Press, İngiltere, 2001, s. 232.