Bütün bir milleti veya topluluğu toptan deccal ilan etmek vicdansızlıktır

Bütün bir milleti veya topluluğu toptan deccal ilan etmek vicdansızlıktır

Bir kısım Evanjeliklerin İncil'e dayanarak yapmış oldukları deccal tarifinde, barış getirecek bir kurtarıcının aslında deccale işaret ettiği iddiası yer alır. Bu garip iddianın anlamı şudur, her kim barıştan, sevgiden ve dostluktan bahsederse potansiyel olarak deccal veya deccal taraftarıdır. Bu yanlış bakış açısı, dünyada kimsenin barıştan bahsetmemesine, kimsenin birbirine sevgi duymamasına, özellikle Hz. Mehdi (as)'ın çıkışını bekleyen Müslümanların barış ve sevgi sözü etmemesine yol açabilecek bir bakış açısıdır ki, oldukça tehlikelidir. Bu düşünce, dünyanın şu anda en büyük gereksinimi olan inananların ittifakını da imkansız hale getiren oldukça hastalıklı bir bakış açısıdır.Bu iddiayla yola çıkan bazı Evanjelikler, İsrail etrafındaki ülkeler arasından topyekün bir milleti veya topluluğu hedef almakta, Kitab-ı Mukaddes'te özellikle böyle bir topluluğun işaret edildiğini iddia etmekte ve o kişileri deccal olarak görmekte ve göstermekte bir sakınca duymamaktadırlar.Bu, ilk başta söz konusu Hristiyanların kendi inandıkları kutsal kitabın esasları ile de örtüşmeyen bir davranış biçimi ve bakış açısıdır. İçinde yaşayan imanlı, güzel ahlaklı, masum, iyi niyetli insanları görmezden gelerek bir milleti zan altında bırakmak, peşinen deccali izleyecek kişiler olarak onları kabul etmek ve buna göre o topluluğa karşı cephe almak ya da onlara karşı nefreti körüklemek çok ciddi bir vicdansızlıktır. Her milletin içinde iyi insanlar da olur kötü insanlar da.Deccal yanlıları ve Allah taraftarları her devirde iyilikten veya kötülükten yana olmalarıyla birbirlerinden ayrılırlar. Dolayısıyla hangi dine mensup olursa olsun bir millet topyekün kötüdür demek, oradaki masum ve güzel insanları bir anda yok saymak Allah'ın dininde olmaz. Böyle bir deccal tarifi, çok acımasız, merhametten ve şefkatten uzak bir tariftir. Böyle tarifler terörü, zulmü, bozgunculuğu, nefreti teşvik eder. Böyle tarifler insanları bir topluluğa karşı sebepsiz bir öfkeye hatta saldırıya, savaşa yönlendirir. Böyle bir tarif yapan söz konusu kişiler, aslında kendilerinin deccale hizmet ettiklerinin farkında değillerdir.Normal şartlarda dinin özünü bilen ve yaşayan bir insanın böyle bir mantığı savunmaması gerekir. Kardeşliğin, güzel ahlakın, insanlara şefkat ve merhametle bakmanın güzelliğini yaşaması ve anlatması gerekir. Bir insan, bir topluluğun tümden şeytanın takipçisi olduğunu iddia edecek bir mantık taşıyorsa, bu durumda o kişinin dinin özünden haberi yok demektir. Tüm hak dinler insanlara sevgiyle, şefkatle ve merhametle bakmayı öğütler. Yine tüm hak dinler, deccali, deccalin sistemini ve deccal taraftarlarını tarif etmiştir. Tüm kötülüklerin kaynağı olan deccali ayırt etmek ve anlamak son derece kolaydır. Bu tarife göre:Kan dökmek isteyen, katliamları, acımasızlığı zulmü destekleyen her kim olursa olsun deccalin ordusundandır, deccale hizmet etmektedir. Elbette ki bu kişilerin içinde dinsiz de vardır, Musevi de vardır, Hristiyan olan da vardır, Müslüman olan da vardır. Fakat, "Müslümanlar deccal ordusu" demek son derece hatalıdır. Tüm iyilikleri, deccalin bir ön alameti olarak kabul edip sonra da bunu bir milletle özdeşleştirmek hem günah, hem vicdansızlık hem de ciddi şekilde mantıksızlıktır. O millete mensup olan masum çocuklar, masum kadınlar-erkekler, dindar samimi güzel insanlar bir anda yok sayılmış olmaktadır.Bu aynı zamanda kendi kutsal kitaplarına karşı da yapılmış bir iftiradır. Kitab-ı Mukaddes'te bu manada bir ifade hiçbir şekilde yoktur. Böyle sapkın bir inanışı savunarak söz konusu Evanjelikler, etraflarındaki insanları da yanlış yönlendirmekte ve onları topyekün nefrete sürüklemektedirler. Bu, vebali çok büyük olan bir sorumluluktur.