Peygamberimiz (sav), Nur Suresi’nin 55. Ayetinin Hz. Mehdi (as)’ın Vesilesiyle İslam Ahlakının Dünya Hakimiyetine İşaret Ettiğini Bildirmiştir

Peygamberimiz (sav), Nur Suresi’nin 55. Ayetinin Hz. Mehdi (as)’ın Vesilesiyle İslam Ahlakının Dünya Hakimiyetine İşaret Ettiğini Bildirmiştir

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Ali bin Hasan kanalıyla Ayyasi tarafından rivayet edildi: Onun yanında bu ayet-ı kerime okundu: Onlar Allah’a yemin olsun ki bizim ehli beyt’in sevenlerindendir. ALLAH BİZDEN BİR ŞAHSIN MEHDİ’NİN ELİYLE ONLARA (BUNU) YAPTIRIR. O ŞAHIS İSE BU ÜMMETİN MEHDİSİ’DİR.
(Mecmau’l beyan fi tefsiri’l-Kuran Ebu Ali Eminuddin Fazl, Hasan b. Fazl Tabersi 1986, cilt 4, s. 832)

1. Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vaadetmiştir…

Nur Suresi 55. ayette geçen bu ifadeyle Allah samimi olarak iman eden Müslümanlara, henüz ulaşmamış ancak mutlaka ulaşacak olan bir vaadini bildirmektedir. Bu vaad İslam ahlakının dünya hakimiyetidir.

2. …”Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa…

Allah insanlık tarihi boyunca Hz. Süleyman (as) ve Zülkarneyn (as) vesilesiyle din ahlakını iki kere dünya üzerinde hakim etmiştir. Allah hem Hz. Süleyman (as)’a hem de Zülkarneyn (as)’a büyük bir güç ve iktidar vermiştir. Kuran’ı Kerim’de Hz. Süleyman (as)’ın emrinde cinler bulunduğu ve onun hizmetinde çalıştıkları, ayrıca rüzgarı ve bakır madenini de Allah’ın Süleyman (as)’ın emrine verdiği bildirilmektedir. (Sebe Suresi, 12) Ayrıca Allah Hz. Süleyman (as)’a çeşitli başka ilimler de lütfetmiştir. O, Allah’ın dilemesiyle şeytanlara da hükmetmiş, kuşlarla konuşmuş, karıncaların kendi aralarındaki konuşmalarını duyabilmiştir. Bunların her biri Hz. Süleyman’a Allah’ın nasip ettiği özel ilimlerdir. Aynı şekilde Peygamberimiz (sav) Hz. Mehdi (as) döneminde de yeraltı zenginliklerini onun hizmetine vereceğini ve döneminde altınçağın yaşanacağını bildirmiştir:

Mehdi benim evlatlarımdandır… Yeraltındaki hazineleri çıkaracak ve şirk beldelerini fethedecektir. (Beklenen Mehdi’nin Alametleri, Ahmet İbn-ı Hacer-ı Mekki(Heytemi), s. 25)… Yeryüzü içindeki hazineleri dışarıya fırlatacaktır.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 45)

3…. onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, …

Ayette geçen bu ifadeyle Allah, Hz. Süleyman (as) ve Hz. Zülkarneyn (as)’ın söz konusu hakimiyetlerinin ardından gelecek başka bir hakimiyet dönemi olacağını haber vermektedir. Ancak Hz. Mehdi (as)’ın zuhur vakti olan Hicri 1400’e kadar dünya tarihinde bu şekilde bir dünya hakimiyeti hiçbir şekilde olmamıştır. Müslümanlar tam anlamıyla dünya çapında “güç ve iktidar sahibi” olamamışlardır. İslam ahlakı tüm insanlar tarafından benimsenmemiştir. Ancak Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ve Hz. Mehdi (as) ile ilgili olarak bildirdiği hadislerinde Hz. Mehdi (as) döneminde böyle dünya çapında bir hakimiyetin olacağı, Hz. Mehdi (as) vesilesiyle birçok Musevinin İslam dinine gireceği, Hz. İsa (as)’ın nüzulü ile de Hıristiyanların İslam dinini kabul edecekleri bildirilmektedir.

Ona Mehdi denilmesinin sebebi şudur. O, Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın içindeki Tevrat’a dair kitapları çıkarır ve Yahudilerden bir cemaat onun elinde Müslüman olur.(Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisi’nin Alametleri, s.77)Naim, Selman b. İsa’dan tahric etti, o dedi: Duyduğuma göre, Mehdi’nin elinde (zamanında) sekine bulunan tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis’de onun önüne getirilir. Museviler bunu görünce, pek azı hariç, çoğu Müslüman olurlar.(Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar), s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü – Kahraman Neşriyat)

4…. kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak…

Allah Müslümanlara Nur Suresi 55. ayetinde, söz konusu dünya hakimiyetinin ileride olacağını gelecek zamandan bahsederek bildirmektedir. Rabbimiz ayetteki “dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak…” ifadesiyle İslam ahlakının tüm dünyada hakim olacağını, yerleşik bir hale geleceğini ve güçleneceğini bildirmiştir. Bu şekilde kesin ve net bir yerleşik kılınma ve sağlamlaşma hali Hz. Süleyman (as) ve Zülkarneyn (as) dönemlerinden sonra hak dinlerin hiçbirinde Hicri 1400 yılına kadar yaşanmamıştır. Peygamberimiz (sav) ise bu hakimiyetin ahir zamanın Büyük Mehdisi zamanında gerçekleşeceğini net bir şekilde bildirmiştir. Hicri 1400’e girilmesiyle birlikte itibariyle Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği alametlerin art arda meydana gelmeye başlaması da Hz. Mehdi (as)’ın zuhur ettiğinin ve İslam ahlakının dünya hakimiyetinin yaklaştığının alametleridir.

5…. ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir…”

Nur Suresi 55. ayetin son kısmında ise yine ahir zamana işaret edilmektedir. Bu son dönemde İslam ahlakının hakimiyetinden önce Müslümanların fitneler, kargaşa, zulüm nedeniyle zorluk içinde korku dolu bir dönem yaşayacakları bildirilmiştir. Gerçekten de 20. ve 21. yüzyıllar dünya tarihinin en çok kan dökülen, din savaşlarına sahne olan, iman edenlerin çok ciddi zorluklar yaşadıkları, imanlarını sakladıkları, ibadetlerini gizli yapmak durumunda kaldıkları yüzyıllar olmuştur.

6…. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar…

Ancak Allah iman edenlere bu hakimiyet için tek bir şart koşmuştur. Bu şart, tüm inananların şirkten tam arınarak Allah’ı birlemeleridir. Bu görevi ise ahir zamanda Hz. Mehdi (as) yerine getirecektir. Allah onu vesile ederek İslam dinini bidatlerden arındıracaktır. Hz. Mehdi (as) tüm mezhepleri kaldırıp aynı Peygamberimiz (sav)’in zamanında olduğu gibi İslam ahlakının halis ve hakiki haliyle yaşanmasını sağlayacaktır.1 Aynı şekilde ahir zamanda nüzul edecek olan Hz. İsa (as) vesilesiyle Hıristiyanlar İslam dinini kabul edip Müslüman olacaklar ve teslis inancı ortadan kalkacaktır.2 Musevilerin çok büyük bir kısmı ise Hz. Mehdi (as) vesilesiyle Müslüman olacaklardır.3Bu detaylar İslami kaynaklarda şöyle yer alır:

1. Hz. Mehdi (as), dini, Peygamberin (sav) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak.

Onun düşmanları içtihad alimlerinin taklid edenleri olacak. Çünkü onlar Mehdi’nin mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyecekler… Onun açık düşmanları fukaha (fıkıh alimleri) olacak. Çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak. Hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Bu imamın gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek. Şayet elinde kılınç (ilim) olmasaydı onun ölümüne fetva verirlerdi.(Kıyamet Alametleri, 186-187)Hz. Peygamber (sav) en başta İslam’ı nasıl ayakta tuttuysa, Mehdi de en sonunda aynı şekilde İslam’ı ayakta tutacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 27)Mehdi kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir zamanda aynı Peygamber (sav) gibi dinin icaplarını yerine getirecektir.(Kıyamet Alametleri 163)

2.

İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-ı İsa Aleyhisselam’ın şahsiyet-ı maneviyesinden ibaret olan hakiki İsevilik dini zuhur edecek (ortaya çıkacak), yani rahmet-ı İlahiyenin semasından nüzul edecek; hal-ı hazır Hıristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek (temizlenecek), hurafattan ve tahrifattan (hurafelerden ve tahriflerden) sıyrılacak, hakaik-ı İslamiye (İslam gerçeği) ile birleşecek; manen Hıristiyanlık bir nevi İslamiyet’e inkılab edecektir (dönüşecektir). ve Kuran’a iktida ederek (uyarak), o İsevilik şahs-ı manevisi tabi (uyan) ve İslamiyet metbu (uyulan) makamında kalacak; din-ı hak bu iltihak (katılma) neticesinde azim bir kuvvet bulacaktır.(Mektubat s. 53-54)

3.

Nuaym, Selman b. İsa’dan tahric etti, o dedi: Duyduğuma göre, Mehdi’nin elinde (zamanında) sekine bulunan tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis’de onun önüne getirilir. MUSEVİLER BUNU GÖRÜNCE, PEK AZI HARİÇ, ÇOĞU MÜSLÜMAN OLURLAR.(Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Hz. Mehdisi’nin Alametleri, (Kitabül Burhan fi Alametil Hz. Mehdiyyil Muntazar), s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü – Kahraman Neşriyat)Mehdi’nin mükemmel ilminden ve başarılarından söz edilirken, şöyle aktarılmıştır ki, o görünür olup ORTAYA ÇIKTIĞINDA, ANLATTIĞI HUSUSLARI MUSEVİLER ile TEVRAT’IN ESASINA GÖRE TARTIŞACAK ve DELİLLENDİRECEKTİR, BUNUN SONUCUNDA BÜYÜK BİR KISMI İSLAM OLACAKTIR.(Bihar-ül Envar)