Hz. Mehdi ve Cemaatindeki Şahs-ı Manevide

Hz. Mehdi ve Cemaatindeki Şahs-ı Manevide

Bediüzzaman burada çok önemli bir gerçeği açıklamaktadır. Bu söz, Hz. Mehdi'nin manevi bir kişi değil, bir şahıs olacağını göstermektedir. Zira Bediüzzaman, “Hz. Mehdi VE cemaatindeki şahsı manevide” söyleriyle Hz. Mehdi'nin şahsından ve onun şahsı manevisini oluşturan cemaatinden ayrı kavramlar olarak bahsetmektedir. Aradaki “VE” kelimesi, "Hz. Mehdi'nin ve cemaatinin iki farklı varlık olduğunu” ifade etmektedir. Hz. Mehdi'nin kutlu şahsıyla birlikte, bir de onun şahsı manevisini oluşturan bir cemaati olacaktır. Hz. Mehdi'nin şahsı olmadan, böyle bir şahsı maneviden söz etmek mümkün değildir. Bediüzzaman da bu gerçeği ifade etmekte ve Hz. Mehdi'nin bir şahıs olacağını müjdelemektedir.

Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten (veli şahıstan) işittim ki; o zat, eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş (manasını ortaya çıkarmış) ve kanaati gelmiş ki: ‘Şark tarafından bir nur zuhur edecek (ortaya çıkacak), bidatlar zulümatını (dine sonradan girmiş hurafeleri) dağıtacak BEN BÖYLE BİR NURUN ZUHURUNA (ortaya çıkışını) ÇOK İNTİZAR ETTİM (gözledim) VE EDİYORUM. FAKAT ÇİÇEKLER BAHARDA GELİR. ÖYLE İSE O KUDSİ ÇİÇEKLERE ZEMİN HAZIR ETMEK LAZIM GELİR. VE ANLADIK Kİ, BU HİZMETİMİZLE O NURANİ ZATLARA (nurlu şahıslara) ZEMİN İZHAR EDİYORUZ (hazırlıyoruz). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 189)Bediüzzaman, Hz. Mehdi ve yardımcılarını “baharda gelecek kudsi çiçekler” olarak nitelendirmiş, kendisinin ise, “yaptığı hizmetlerle bu mübarek şahsa zemin hazırlayan bir öncü” olduğunu belirtmiştir:

Ben Böyle Bir Nurun Zuhuruna (Ortaya Çıkışını) Çok İntizar Ettim (Gözledim) ve Ediyorum:

Bediüzzaman, “BİR NUR” olarak ifade ettiği ahir zamanda gelecek olan Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışını çok gözlediğini ve hala da gözlemekte olduğunu ifade etmektedir. Bediüzzaman bu sözleriyle çok açık bir şekilde kendisinin Hz. Mehdi olmadığını ve kendisinin de bu mübarek şahsın çıkışını büyük bir heyecanla gözlediğini belirtmektedir. Yalnız Bediüzzaman değil, sahabeler döneminden itibaren milyonlarca samimi Müslüman, İslam alimleri, mezhep imamları, müçtehidler Hz. Mehdi ve beraberindeki müminlere karşı derin bir sevgi beslemişlerdir. 1400 yıldır bu mübarek zatı sevgi ve saygıyla anmışlardır. Ona ve cemaatine dua etmişler, onlar için Allah’tan yardım dilemişlerdir. Hz. Mehdi ve cemaati gelmiş geçmiş tüm Müslümanların ortak dostudur. Tüm inananlar için şevk ve heyecan vesilesidir. Bediüzzaman da sözlerinde bu bakış açısını dile getirmekte, kendisinin de büyük bir heyecan ve sevgiyle Hz. Mehdi'nin gelişini beklediğini ifade etmektedir. Bediüzzaman, burada kullandığı “ÇOK İNTİZAR ETTİM VE EDİYORUM” yani “ÇOK GÖZLEDİM VE GÖZLÜYORUM” sözleriyle bu durumu dile getirmiş, ancak hayatta olduğu süre içerisinde bu kutlu şahsın çıkışının gerçekleşmediğini bildirmiştir.

Ve Anladık Ki Bu Hizmetimizle O Nurani Zatlara (Nurlu Şahıslara) Zemin İzhar Ediyoruz (Hazırlıyoruz):

Bediüzzaman "ANLADIK Kİ" sözleriyle, kendisinin Hz. Mehdi olmadığı, ancak yaptığı hizmetlerle bu mübarek kişiye zemin hazırlamakta olduğu konusundaki kanaatini dile getirmektedir. “ANLADIK Kİ” ifadesi, Bediüzzaman'ın kalbine gelen gerçeği ve Bediüzzaman'ın bu gerçeğe net ve samimi olarak inandığını göstermektedir. Bediüzzaman bu kelimeyle, tevazu gereği böyle bir söz söylemediğini, delilleriyle açıkça ortada olan bu konuda kesin kanaatini ifade ettiğini ortaya koymaktadır.Bediüzzaman bu sözünde "HİZMETİMİZLE" diyerek çoğul bir ifade kullanmıştır. Demek ki Bediüzzaman bu hizmette tek başına değildir; kendisine yardımcı olan Nur cemaati de vardır. Bediüzzaman "hizmetimizle" derken tüm Nur talebelerini de bu hizmete dahil etmektedir.Ayrıca Bediüzzaman burada “O NURANİ ZATLARA” sözleriyle, Hz. Mehdi ve talebelerinin “BİRER ŞAHIS” olduklarını yeniden vurgulamaktadır. Bu, Bediüzzaman’ın Hz. Mehdi'den bahsederken “7 KEZ” kullandığı “O” zamiridir. “TEK BİR KİŞİ” kelimesini ise Bediüzzaman broşürün başından bu yana Hz. Mehdi için “6 KEZ” kullanmıştır. Bediüzzaman'ın her iki kelimeyi de bu kadar çok tekrarlamış olması, Hz. Mehdi'nin “BİR ŞAHIS” olduğu konusunda çok kesin deliller oluşturmakta ve manevi bir kişilik olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

İstikbal-i dünyeviyede (dünyanın geleceğinde) 1400 sene sonra gelecek bir hakikati asırlarında karib (yakın) zannetmişler. (Sözler, 318)Bediüzzaman bu sözüyle, bazı şahısların Hz. Mehdi'nin geçmişte geldiğini düşünerek yanıldıklarını belirtmiş ve Hz. Mehdi'nin geliş zamanı hakkında bilgi vermiştir: