İnsanın Çevresindeki Güzelliklerden İlham Alabilmesi

İnsanın Çevresindeki Güzelliklerden İlham Alabilmesi

Sanatın özünde, düşünmek, incelikleri fark edebilmek, gördüklerinden zevk alıp bunları başkalarının da zevk alabileceği şekilde sunabilmek yatar. Bu özelliklerin kaynağı ise Kuran ahlakıdır. Allah Kuran'da müminlere çevrelerinde gördükleri her varlığı incelemelerini, üzerinde düşünmelerini, Allah'ın yarattığı olaylardaki hikmetleri görebilmelerini emretmektedir. Allah'ın müminleri düşünmeye davet ettiği ayetlerden biri şöyledir:

Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok. Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir. Ve gökten mübarek (bereket ve rahmet yüklü) su indirdik; böylece onunla bahçeler ve biçilecek taneler bitirdik. Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da. (Kaf Suresi, 6-10)Ayette bildirilenlerin her biri insanların hemen her gün rastladıkları varlıklardır. Ancak sadece çevresine hikmet gözüyle bakan müminler bitkilerdeki "gözalıcı ve iç açıcı" güzelliği fark edebilirler. Bir çileğin rengi, bir gülün kokusu, muzun kendine has kusursuz ambalajı, gökyüzünün yıldızlarla süslenmiş olması imanlı bir insana, diğer insanların asla kavrayamayacağı bir anlam ifade eder. Bu güzellikleri dile getirmenin, yorumlamanın, günlük hayatın içine taşımanın en önemli yollarından biri ise sanattır. Resim, müzik, dekorasyon gibi birçok sanat dalı da insanın içinde yaşadığı bu coşkuyu insanlara aktarabileceği yollardır.Altınçağ'da insanlar arasında Kuran ahlakı egemen olacağı için, Allah'ın yarattığı her varlık ve her olay insanlarda büyük bir coşku yaratacak ve bu coşkuları sanatlarına da yansıyacaktır. O dönemde sanat anlayışı çok üstün bir seviyede olacak, şehir düzenlemelerinde, yapılarda, bahçe düzenlemelerinde, sanat ve eğitim merkezlerinde bu üstün sanat anlayışı her yönüyle kendini gösterecektir. Dünyaya Allah'ın Kuran yoluyla insana kazandırdığı derinlikle bakan sanatçılar eserleriyle herkesi hayran bırakacaklardır. Yaptıkları her yenilik, denedikleri her çalışma benzersiz olacak, insanlara şaşkınlık dolu bir zevk verecektir.

Hz. Süleyman (as) Örneği

Allah Kuran'da Müslümanların estetik anlayışı ile ilgili detaylar vermiştir. Çok üstün bir sanat anlayışına sahip olduğuna dikkat çekilen Hz. Süleyman (as) bu konuda çok önemli bir örnektir. Hz. Süleyman (as)'ın Kuran'da bahsedilen köşkünde gerçek bir sanat, estetik ve güzellik hakimdir. Saydam bir camdan olan zemin ilk görene su olduğu izlenimi vererek o kişiyi şaşırtmakta hayranlık duymasına neden olmaktadır. Saydam bir zemin hem insanın ruhunun hoşuna gidecek, ferahlık verecek bir görüntüdür, hem de benzersiz ve ilk kez karşılaşılıyor olması nedeniyle heyecan vericidir. Nitekim Hz. Süleyman (as)'ın sarayındaki bu güzelliğin, Sebe Melikesi'nin üzerinde oluşturduğu etki Kuran'da şöyle bildirilmektedir:Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, inkar eden bir kavimdendi.

Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." (Neml Suresi, 43-44)Kuran'da Hz. Süleyman (as)'ın hayatı ile ilgili daha başka detaylar da verilmektedir. Hz. Süleyman as)'ın, Allah'ın bir nimeti olan zenginlikten ve ihtişamdan çok zevk aldığına bir ayette şöyle dikkat çekilir:

O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim..." (Sad Suresi, 32)Bir başka ayette ise Hz. Süleyman'ın yanındaki kişilere çeşitli sanat eserleri yaptırdığı şöyle haber verilir:

Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır. (Sebe Suresi, 13)Hz. Süleyman (as)'ın yaptırmış olduğu eserler onun üstün sanat zevkini bizlere yansıtmaktadır. Bugün Kudüs'te yer alan ve sadece bir duvarı ayakta olan Süleyman Sarayı, biraz önce söz ettiğimiz gibi Kuran'da dikkat çekilen ve bugün tüm tarihi belge ve yazmalarda da bahsedilen, görkemli bir saraydı. Allah Kuran'da Müslümanlara peygamberlerin yaşamlarını, üstün ahlaklarını örnek almayı emretmiştir. Hz. Süleyman (as)'la ilgili Kuran'da anlatılanlar müminler için çok önemli bir örnektir. Müslümanların yeryüzünü nasıl güzel eserlerle donatabileceklerini, sanatta ve estetikte nasıl ilerleyebileceklerini göstermek açısından önemli bir delil oluşturur. Altınçağ da Kuran'a uyan ve Allah'ın emri gereği peygamber kıssalarından öğüt alan insanların bulunduğu bir dönem olacaktır. Bu sayede Altınçağ, gelişmiş sanat anlayışı açısından da Hz. Süleyman (as)'ın dönemi ile benzerlikler gösterecektir.