İNKAR EDENLERİN BASKISI, HAMİYETİ İSLAMİYE'NİN FEVERAN ETMESİ SONUCUNDA İSLAM AHLAKININ YÜKSELMESİNE VESİLE OLACAKTIR

İNKAR EDENLERİN BASKISI, HAMİYETİ İSLAMİYE'NİN FEVERAN ETMESİ SONUCUNDA İSLAM AHLAKININ YÜKSELMESİNE VESİLE OLACAKTIR

Mehdi'nin hapsedildiği dönemde Mehdi cemaatini dağıtma amacıyla iman edenlere birtakım eziyetler edilecek, Müslümanları yıldırmak amacıyla çeşitli iftiralar atılacaktır. Kuran ayetlerinde, inkar edenlerin alaycı bir üslupla Müslümanları dinlerinden döndürmeye çalışacakları şöyle haber verilmiştir... Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında." (İsra Suresi, 51)Derler ki: "Eğer doğru sözlüyseniz, bu belirttiğiniz süre (va'd) ne zamanmış?" (Yunus Suresi, 48)Böyle bir cemaat-i azîme (Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundan gelen büyük seyyitler cemaati) içindeki mukaddes kuvveti tehyic edecek (coşacak) ve uyandıracak hâdisat-ı azîme (büyük olaylar) vücuda geliyor. Elbette o kuvvet-i azîmedeki (büyük kuvvetteki) BİR HAMİYET-İ ALİYE (büyük koruma hırsı) FEVERAN EDECEK ve HAZRET-İ MEHDİ BAŞINA GEÇİP, TARİK-I HAK (hak yoluna) ve HAKİKATE (gerçeğe) SEVK EDECEK... (Mektubat, s. 473)Bediüzzaman "HAMİYETİ İSLAMİYE FEVERAN EDECEK" sözleriyle, Hz. Mehdi'nin ortaya çıktığı ve fikri mücadelesine başladığı dönemde, Müslümanları coşturacak, imanlarını ve İslam'ı koruma hırslarını artıracak, şevklerini ve İslam ahlakı adına mücadele etme azimlerini harekete geçirecek büyük olayların meydana geleceğini bildirmiştir. İslam'a, Müslümanlara ve Mehdi cemaatine karşı yürütülen mücadele ve uygulanan baskı politikası sonucunda oluşturulan zorlu ortamlar, münafıkların ve inkarcıların amaçladıklarının tam tersine, Müslümanların Hz. Mehdi'ye ve birbirlerine olan bağlılıklarını daha da artıracaktır. Kuran ahlakı adına daha da şevkli bir mücadele içerisine girmelerini sağlayacaktır. Münafıkların ve inkar edenlerin, sözde Hz. Mehdi cemaatini dağıtmak, Müslümanların doğru yoldan uzaklaşmalarını sağlamak için verecekleri bu mücadele, Hz. Mehdi'nin talebelerinin ve tüm Müslümanların "hamiyet-i İslamiye" duygularının en yüksek seviyeye ulaşmasına vesile olacaktır. Bediüzzaman Said Nursi, bu şekilde İslam ahlakını koruma gayretinin artması sonucunda da, Hz. Mehdi'nin manevi olarak başa geçmesi ile birlikte, tüm dünyada İslam ahlakının hakim olacağını, Hz. Mehdi'nin insanları hak yola ve gerçeğe yönelteceğini bildirmiştir.