Ordu Karıncalarının Ziyaretçileri

Ordu Karıncalarının Ziyaretçileri

Ordu karıncalarının vücutları üzerinde yaşayan keneler vardır. Bu kene türleri, üzerinde yaşadıkları karıncanın arka kısmında yer alan zarımsı bölgeden aldıkları kanla veya ev sahiplerinin vücutlarındaki yağlı salgılarla beslenirler. Kimi zaman bu keneler karıncanın arka ayağının ucuna yerleşirler. Gerektiğinde de tüm vücutlarının, karıncanın ayağının uç kısmı olarak “vekaleten” kullanılmasına izin verirler.

Ordu karıncaları, daha önce de anlatıldığı gibi, birbirlerine bacaklarından tutunarak zincirler oluştururlar. Bu zincirlerden de geçici yuvalar meydana getirirler. Yapılan laboratuvar incelemelerinde, ayağındaki keneyle diğer işçiye tutunan karıncalarda, kenenin arka bacaklarının tıpkı karıncanın pençeleri gibi şekil aldığı ve aynı görevi yerine getirdiği görülmüştür. Bu keneler bazı özel kenetlenme mekanizmalarıyla, örneğin; sırtlarında dişlerle ya da uygun sırt yapılarıyla karıncanın vücuduna adapte olabilecek şekilde donanmışlardır.47

odun karıncalarının üstünde yaşayan altı farklı asalak türü


odun karıncalarının üstünde yaşayan altı farklı asalak türü

Üstteki resimde ordu karıncalarının üzerinde yaşayan altı farklı asalak türü görülüyor. Bu asalaklar karıncaların vücutlarına farklı sembiyotik adaptasyonlarla yerleşmişlerdir. (1) Bu tür,  zamanının çoğunu işçi karıncaların üzerinde geçirir. (2) Kendisine ev olarak karıncanın çenesinin uç kısmını seçmiştir. (3) Bu asalak türü ise yine karıncanın anten köküne yerleşmiştir. (4) Sağda ilk sıradaki asalak, üzerinde yaşadığı karıncanın vücut sıvılarıyla beslenir.(5) İkinci asalak ise bir çeşit mayttır ve evsahibinin ayağının ucunda yaşar.  (6) Bu ilginç asalak türü, karıncaları kandırarak onların larvaları ile beslenir.


Adeta birbirlerini tamamlayan bu iki varlığın, doğada yaşamakta olan binlerce türün arasından birbirlerini bulmuş olmalarının bir takım rastlantılara bağlanması imkansızdır. Yaşamlarını sürdürmeleri büyük ölçüde birbirlerine bağlı olan bu iki canlı türünün, günün birinde karşılaşarak, vücutlarının ortak yaşama uyumlu olduğunu görmeleri ve daha sonra da sembiyoza karar vermeleri gibi bir “tesadüf”, matematiksel olarak pratikte sıfır olasılığa sahiptir. Dolayısıyla bu mükemmel uyum da, Allah’ın eksiksiz yaratışını gösteren detaylardan yalnızca biridir. Fakat bu küçük detaylar, atlanıp geçilemeyecek kadar da kıymetlidirler. Yeryüzünde, milyonlarcasına, her gün şahit olabileceğimiz bu örnekler, insanın Allah’ın sınırsız güç ve bilgisini, ince sanatını görebilmesi için yaratılmışlardır.

47 A.g.e., Sf.486-487