Kör Nokta ve Beynin Tamamlayıcı İşlevi

Kör Nokta ve Beynin Tamamlayıcı İşlevi

Bu yazıya bakıyor ve sayfayı tam olarak gördüğünüzü sanıyorsunuz. Ama hiç de öyle değil, sayfanın bir bölümü var ki o satırları göremiyorsunuz. O kelimelerin bulunduğu alan düşünüldüğünde, siz o alanı göremeyen bir körsünüz. Bu, deneylerle ispatlanmış bir gerçektir. Kaldı ki bu körlük yalnızca bu sayfa için değil, hayatınız boyunca gördüğünüz bütün görüntüler için geçerlidir. Bugüne kadar gördüğünüz görüntülerin her bir karesinde aslında bir bölgeyi görememiştiniz, çünkü az önce de belirtildiği gibi, gözünüz bir nokta için hep kördü.

Bu körlüğün sebebi, optik sinirlerin gözden çıktığı yerde koni ve çubuk hücrelerinin bulunmamasıdır. Bu yüzden burası ışığa duyarlı değildir ve retinanın bu bölgesinde görüntü okunmaz. Buraya her ne kadar 'kör nokta' dense de, aslında söz konusu alan bir noktadan çok daha fazladır.Peki göz içinde böyle hiç de küçük olmayan kör bir bölge bulunduğu halde nasıl olur da etrafımızdaki herşeyi eksiksiz görürüz?

Bunun sebebi beynin tamamlayıcı özelliğidir. Optik sinir demeti yüzünden eksik kalan alan, çevresindeki fona uygun olarak tamamlanır. Yani beyin, bu alanı olabilecek en uygun renge boyayarak kamufle eder.20

Kör alanın varlığının farkına varılmaması ve görmede bir eksiklik olmamasının nedeni budur. Konuyu daha iyi kavrayabilmek için aşağıdaki testi yapabilirsiniz.Sağ gözünüzü kapayın ve kitabı 50 cm.'lik mesafeden gözünüze doğru yakınlaştırın. Baştan itibaren gözünüzü sadece artıya odaklayın. Yakınlaştıkça belirli bir süre için soldaki kırmızı noktanın yok olduğunu ve yerinin fondaki desenle doldurulduğunu göreceksiniz. İşte o alanı aslında görmezsiniz fakat bunu hissetmezsiniz. Çünkü beyin kör alanı, orada olması gerektiğini düşündüğü en iyi tahminle, yani arkadaki fon ile doldurur. Bu tahminin nasıl oluşturulduğu ise psikologların ve nörologlarının çözmeye çalıştığı başlıca sorulardan biridir.

İki gözle bakıldığında kırmızı nokta tabii ki gözden kaçmaz. Her iki gözde de kör alan, görme eksenine göre farklı yerde bulunduğundan, iki gözle görmede, objeden gelen ışınlar, bir gözde kör alana düşerken, diğer gözde duyarlı tabakaya düşecektir. Ancak tek gözle baktığımızda nasıl eksiksiz görüyoruz sorusu yine cevapsız kalır.21Buradan varılan sonuç gördüğünüz görüntülerin tamamiyle gerçek olmadığı, beynimizin elektrik sinyalleri olmasa da, gözden bağımsız olarak bir ortam gösterdiği gerçeğidir. Beynimiz bizi illüzyonlara maruz bırakmaktadır. Yani gerçek olduğuna inandığınız herhangi bir görüntü aslında orada durmuyor olmayabilir; tıpkı rüyanızda, gerçek sandığınız olayların ve içinde bulunduğunuz ortamın gerçek olmadığı, beyninizde yaratılmış hayali bir illüzyon olduğu gibi.Aslında görmek için göze ihtiyaç yoktur. Gördüğümüz dünya retinada görünenin bir kopyası değil beynimizde üretilen bir algıdır.