Koloni Harekete Geçiyor

Koloni Harekete Geçiyor

Gözcü arılar bir süre sonra koloninin kendilerini beklediği alana varırlar ve dans ederek buldukları yeri arkadaşlarına gösterirler. Bu dans, arıların yiyeceğin bulunduğu yeri göstermek için yaptıkları dansın aynısıdır. Yuva yapmaya uygun görülen yerin yönü, sekiz rakamı şeklindeki dansın arının düz çizgi üzerinde sağa-sola doğru sallandığı bölümüyle gösterilir. Bulunan yerin yuva yapmaya uygunluğu dansın şiddetiyle belirtilir. Arılar bütün şartlara uygun ideal bir yuva için yarım saat ya da bir saat kadar dansedebilirler. Eğer bulunan yer o kadar uygun değilse arıların dansı daha isteksiz olur.
Arıların hep birlikte bir yöne yönelmeleri ise hemen gerçekleşmez. Çünkü gözcü arılar kilometrelerce karelik bir alanda keşfe çıkmışlardır ve her gözcü grubu döndüğünde farklı yerleri koloniye önermektedir. Koloninin bulunduğu bölgede her an dans eden birkaç grup arı bulunabilir. Kimi zaman bu grupların hepsi farklı bir yönü gösterirler.



Arı kovanı

Buldukları yuva yerlerini bildirmek için gözcü arılar uzaklık ve yön bildiren danslar yaparlar.Her ok, yuva yerine yapılan dansları temsil eder. Okun uzunluğu yeni yuvanın uzaklığını, okun açısı yönünü ve okun kalınlığı da her yuva bölgesine kaç tane gözcü arının dans yaptığını belirtir. Soldaki şekil belli bir fikir birliğine varılmadan önce dört bölgeye doğru yapılan dansları gösterir. Yanındaki şekil ise yeni yuvaya hareket etmeden hemen önce yapılan dansı gösterir.
Gözcü arıların dansları beklemekte olan kümeden bazı arıların ayrılarak tarif edilen yöne doğru uçmalarına kadar sürer. Bu arılar gözcü arıların koloni kokularını bıraktıkları yeri bulana kadar çevreyi taramaya devam ederler. En uygun yerleşim alanına daha fazla sayıda ziyaretçi arı gider ve bu şekilde koloni kokusu bu alana iyice yerleşir.
Arı kovanı
Arılar uygun bir yer bulamadıklarında ağaç üstlerine geçici yuvalar yaparlar. Yukarıdaki resimde bütün tehlikelere açık olan bu yuvalardan bir tanesinde yapılmış olan petekler görülmektedir.

Üzüm salkımı şeklindeki kümelenmeden en geç bir hafta sonra arı kümesi tamamen çözülür ve arılar yeni mekanlarına doğru toplu halde uçarlar. Koloni havada hareket etmeye başladığında, yeni yerleşim alanına alışmış olan arılar kümeye, koku salgılarıyla liderlik ederler ve arı kümesi başka bir bilgiye ihtiyaç duymadan yerleşim alanına taşınır. Kraliçe de mutlaka bu kümeyle birlikte hareket etmelidir. Çünkü koloniyi birarada tutan kraliçe arının varlığıdır. Kraliçe arının koloni ile birlikte olmaması durumunda arı topluluğu yanılarak eski bulunduğu yere geri dönecektir. 
Görüldüğü gibi arıların yeni bir koloni oluşturmaları sırasında yaptıkları tüm davranışlar son derece bilinçlidir. Ve bu olay sırasında arılarda görülen plan yapma, mantık yürüterek seçim yapma gibi özellikler mutlak surette akıl gerektirir. Oysa arılarda müstakil bir aklın varlığından söz etmek mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi arılar, sonuçta birkaç santimlik böceklerdir. Beyin kapasiteleri son derece sınırlıdır. Tüm bu anlatılanları yapanlar akıl ve mantık sahibi insanlar olsa makul karşılanabilir. Ama tüm bunları yapanlar arılar olunca insanın durup bir düşünmesi gerekir.
Bu canlılar böylesine kapsamlı bir planlamayı nasıl başarmaktadırlar? Bunlar akılsız ve bilinçsiz canlıların tesadüfen öğrenebileceği şeyler değildir. Çünkü "öğrenme" fiili de sonuç olarak bir şuur ve irade gerektirir. Elbette arı dediğimiz canlılar bu şuur ve iradeye sahip olamazlar. Onlara bu şuurlu hareketleri yaptıran, şaşırtıcı akıl alametleri göstermelerini sağlayan sonsuz ilim sahibi olan Allah'tır. Allah bu canlıları, tüm diğer canlılar gibi, koruyup gözetmekte, ihtiyaçları olan sistemleri onlara öğretmektedir. Hud Suresi'nin 56. ayetinde haber verildiği gibi; "…O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur…"