Sivrisinek Ayaklarındaki Kusursuz Detay: Su Çukurları

Sivrisinek Ayaklarındaki Kusursuz Detay: Su Çukurları

Sivrisineğin su üzerinde durmasında etkili olan bir başka detay, ayaklarının su yüzeyinde oluşturdukları çukurlardır. Oluşan çukurların içindeki suyun yüzey gerilimi onları su yüzeyinde tutar. Bu çukur, suyun hava ile temas eden yüzeyini küçültmeye çalışması ve bir trampolin (sıçrama brandası) gibi aşağı doğru kıvrılarak böceğin ağırlığını taşımasını sağlar. Ancak aynı prensip daha büyük canlılar ve insanlar için mümkün değildir. Çünkü suyun yüzeyi daha büyük bir cisim ya da canlının ağırlığı karşısında küçülür, böylece ağırlığı taşıyabilecek yüzey gerilimi avantajından yararlanılabilecek yüzey alanı azalır. İşte bu yüzden su, ağırlığı taşıyamaz. Eğer su üzerinde durmak için ihtiyacımız olan ayağın ölçüsünü hesaplayacak olursak, bunun yaklaşık bir kilometre kadar olması gerekirdi. Elbette bir kilometre uzunluğunda bir ayağa sahip olmak insanlara pratik olarak bir üstünlük sağlamaz ve onların hareket etmelerini de engeller. Her şeyi belli bir düzen içinde yaratan Yüce Allah insanlara yüzey geriliminden yararlanma özelliği vermemiştir. Bu durum karşısında insanın düşünmesi ve aciz olduğunu bir kez daha anlaması gerekir. Çünkü küçücük bir böceğin hiç düşünmeden rahatlıkla yaptığı bir hareket, Yüce Allah dilemediği sürece bir insan için imkansızdır.

giriş

Sivsineğin ayaklarındaki tüycükler ve oluklar su üzerinde durmasını nasıl sağlar? Suyun üzerindeki hava kabarcıkları mikrosetae'lar ve nano oluklar arasında tutulur, bu şekilde hayvanın ayaklarının ıslanmasını önleyen hava yastıkları oluşur. İşte bu sayede sivrisinek su üzerinde durma ve yürüme özelliği kazanmış olur. Ördeklerin tüyleri de su geçirmezliği açısından aynı özelliğe sahiptir, ancak suda yürüyebilen hayvanların suda oluşturduğu itme gücü gibi etkili değildir. Bilim adamları bu tüylü ayakları süper hidrofoblar (sugeçirmezler) olarak tanımlarlar.