Sivrisinek Yumurtalarının Özellikleri

Sivrisinek Yumurtalarının Özellikleri

Dişi sivrisinekler bir seferde 40 ila 200 arasında yumurtayı suya bırakabilirler. Her üç haftada bir yumurtlayanları olduğu gibi, senede bir yumurtlayanları da vardır. Sivrisinek yumurtaları türlerin yaşadığı yerlere, o ortamdaki düşmanlarına ya da karşılaşabilecekleri tehlikelere göre değişik özelliklere sahiptir. Kimi çok özenle paketlenmiş, kimileri sıkıca bir yerlere tutturulmuş, kimileri de batmamaları için hava yastıklarıyla desteklenmiştir.

Kamuflaj Ustası Yumurtalar

Yumurtalar, anne sivrisineğin yanlarından ayrılmasından sonra tamamen savunmasız kalırlar. İlk bırakıldıklarında, parlak sarı renkte oldukları için, çabuk fark edilebilecek, hareketsiz, kolay birer avdırlar. Onları bekleyen pek çok düşmanları vardır.Ancak sivrisinek yumurtalarının oldukça önemli bir özelliği vardır. Gece bırakılan yumurtaların renkleri, sabahın ilk ışıklarıyla beraber siyaha döner. Böylece böceklere ve kuşlara karşı oldukça etkili bir şekilde kamufle edilmiş olurlar.Bazı sivrisinek cinsleri (Anofel sivrisinekleri), larva ve pupa evrelerinde de, içinde bulundukları mekana göre renk değişimine uğrarlar. Öyle ki larva siyah ya da beyaz bir mekana konulduğunda, hemen bu ortama göre bir renk alır.Elbette bu renk değişiminden ne yumurtanın, ne larvanın ne de kendisi de bir zamanlar bu aşamalardan geçen anne sivrisineğin haberi yoktur. Sivrisinek larvaları, çevrelerindeki düşmanların varlığından, annelerinin onları bırakıp gittiğinden, tek başlarına ve savunmasız kaldıklarından da tamamen habersizdirler. Ancak bu durum onlar için hiç sorun oluşturmaz çünkü ihtiyaçları olan en uygun koruma ile birlikte yaratılmışlardır. Yumurtaların veya larvaların kabuğundaki pigmentler güneş ışığıyla birlikte harekete geçer ve koyulaşarak kamufle olmalarını sağlarlar.Güneş'ten gelen fotonların etkisiyle veya bulunduğu ortam nedeniyle renk değiştirmek oldukça karmaşık bir kimyasal işlemdir ve bu sistemin bilgisi yumurtanın kabuğunda bulunan hücrelere daha önceden yerleştirilmiştir. Bu etkili koruma için gerekli olan tüm kimyasal ve fiziksel işlemler istisnasız bütün sivrisinek larvalarında gerçekleşir. Bütün bunlar ise bizi tek bir sonuca götürür.Gerektiğinde larvaları koruması için bu çok ince planlanmış süreci yaratan üstün bir güç sahibi vardır. Bu güç sahibi her türlü yaratmayı bilen yüce Allah'tır. Bir ayette şöyle buyrulur:İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. (Enam Suresi, 102)

Yumurtalarını birbirlerine yapıştıran anne sivrisinek bunlardan bir sal oluşturur. Sivrisineğin bu hareketi yumurtaların suya batmalarını engelleyecek en uygun çözümdür.

Suda Batmayan Disk Yumurtalar

Culex türünün yumurtası, alt kısmında huni şeklinde bir oyuk taşır. Bu oyuğun, ne işe yaradığı ilk bakışta anlaşılmayabilir, ancak yumurtanın gelişiminin ileri aşamalarında, oyuğun son derece önemli bir görevinin olduğu ortaya çıkar. Bu oyuk, içine dolan hava sayesinde bir cankurtaran simidi işlevi görmekte ve yumurtanın su üzerinde kalmasını sağlamaktadır.Ancak dikkat edilirse oyuk nedeniyle yumurtayı ciddi bir sorunun beklediği görülecektir: Yumurtanın altında yer alan ve bir "cankurtaran simidi" olarak nitelendirilebilecek olan oyuğun, yumurtanın "alabora" olması sonucunda işe yaramaz hale gelmesi de çok kolaydır. Bu nedenle tek başına suya bırakıldığında yumurta uzun süre su yüzeyinde kalamaz. En ufak bir sallantıda dengesini yitirir, devrilir ve alt tarafında hava bulunan delik su dolarak yumurtanın batmasına neden olur. Oysa bu yumurtaların yaşayabilmeleri için suyun üzerinde kalmaları gerekmektedir. Böyle bir durumda siz olsanız yumurtaların batmaması için ne yapardınız?Sivrisinekler bu problemi çözecek en akılcı yolu kullanır ve yumurtaları birbirine yapıştırarak sorunu çözerler. Bir disk şeklinde birbirine yanyana yapıştırılan yumurtalar, suyun üzerinde yüzen bir doğal sal oluştururlar. Çapı yaklaşık 11 mm olan bu disk suyun üzerinde kolaylıkla yüzer. Yumurtaların altındaki oyukta bulunan hava ve yumurtalar arasındaki boşluk, bir hava yastığı görevi görür ve diski suyun üzerinde tutar. Böylesine akılcı bir yöntem kullanılmasaydı, yumurtalar suyun içine batar ve ölürlerdi. Ancak yumurtanın tasarımındaki bu detay ile tehlike daha en başından önlenmekte ve güvenlik sağlanmaktadır.Peki sivrisinek nasıl olup da böyle büyük bir tehilkeye karşı en uygun çözümü bulmuştur? Sivrisineğin suyun kaldırma kuvvetinden haberdar olması mümkün müdür? Bu kuvveti nasıl kullanacağını nereden bilmektedir?Her ne kadar imkansız da olsa, sivrisineğin güya başka yumurtaları gözlemlediğini, uzun uzun düşünerek böyle bir çözümü kendisinin bulduğunu varsayalım. Durum böyle olsa bile, eğer yumurtaların altında doğuştan bir hava oyuğu bulunmazsa, sivrisineğin yapmaya çalışacağı sal bir işe yaramayacaktır.Dahası sivrisinek, yumurtalarını birbirlerine yapıştıracak ve suda çözünmeyecek doğal bir yapıştırıcıya da doğuştan sahiptir. Öyle ki bu yapıştırıcı olmasaydı ne yumurtaların altındaki hava deliğinin, ne de sivrisineğin bir sal yapmaya karar vermesinin bir anlamı olmayacaktı..Sivrisineğin yaptığı salın disk şeklinde olmasının da elbette ki bir amacı vardır. Sal için disk en uygun şekildir. Eğer sivrisinek başka bir geometrik şekil kullansa (örneğin ince uzun bir dikdörtgen yapsa), sal kolaylıkla alabora olurdu. Ancak disk şekli, su kuvvetiyle oluşması muhtemel momentleri en uygun şekilde dağıtarak, güvenliği sağlar.

Sivrisineklerin yumurtalarından oluşan bir sal.

Birbiriyle bu kadar uyumlu bir sistemi oluşturan detayların, zaman içinde, şuursuz tesadüfler sonucunda, sözde kendi kendine oluştuğunu iddia etmek mümkün değildir. Dahası, bu detayların birinin eksik olması bütün sistemin bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde yok olmasına sebep olmaktadır. Sivrisinek, yumurtaları için "denemeyanılma" gibi bir yolla geliştiremeyeceği ve tesadüfler sonucunda kesinlikle oluşamayacak bir sal yapmaktadır. Bu durumun yegane açıklaması ise, doğumundan en fazla birkaç hafta sonra bu salı yapmakta olan canlının, bu iş için gerekli bilgi ve donanıma sahip olarak yaratıldığı ve bu iş için "programlanmış" olduğudur.Yumurtaları tek tek birbirine yapıştırmak ve özenle bir sal yapmak oldukça zahmetli bir iştir. Bu yumurtaların bir sonraki mevsimde çatlayacağı düşünülürse, sivrisinek çabasının sonucunu göremeden ölecektir. Üstelik yumurtladıktan sonra yumurtalarıyla hiçbir bağı kalmayacaktır. Sivrisinek hiçbir çıkarı olmadığı, kısa bir süre sonra öleceği halde, kendi ölümünden sonra yumurtalarının güvenliğini sağlamak için büyük bir çaba harcamaktadır.Burada özellikle dikkat edilmesi gereken nokta, sivrisineğin harcadığı bu çabanın ve girmiş olduğu zahmetli işin sonucunun kendi hayatına hiçbir etkisi olmamasıdır. Yani sivrisinek hayatta kalmak için değil, gelecek bir nesli kurtarmak için çaba göstermektedir. Hiçbir zaman göremeyeceği, hangi şartlarda gelişeceklerini, ne gibi tehlikelerle karşılaşacaklarını bilemeyeceği bir nesli kurtarmak için, en doğru kararı vermekte ve zor bir işi başarmak için gerekli tüm detayları eksiksiz yerine getirmektedir..Evrim teorisini savunanlar canlıların tesadüfen var olduklarını iddia ederler ve doğada bencil bir yaşam kavgasının olduğunu öne sürerler. Eğer bu iddia doğru olsaydı, sivrisineğin, yavruları ile hiç ilgilenmemesi, yumurtalarını rastgele yerlere bırakması, onların güvenlikleri ve diğer ihtiyaçları için gayret göstermemesi gerekirdi. Ancak buraya kadar verilen bilgilerde de görüldüğü gibi sivrisinek bunların tam aksine çok planlı hareket eder ve sonucunu dahi göremeyeceği bir iş için büyük bir çaba gösterir.Çok açıkça görülmektedir ki, sivrisineğin bir yaşam kavgası yoktur. O, kendisine öğretilenleri en doğru ve isabetli hareketlerle eksiksiz yerine getirmektedir. Bu fedakarlık duygusunu sivrisineğe ilham eden Allah'tır. Allah herşeyin Kendisine boyun eğmiş olduğunu ayetlerde şöyle haber vermektedir:

Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi O'na 'gönülden boyun eğmiş' bulunuyorlar. Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Rum Suresi, 26-27)

Resimde sivrisinek yumurtalarının oluşturduğu bir sal görülüyor. Sivrisinekler bir seferde 200 - 300 yumurta yumurtlayabilirler. Bu yumurtalar 24 ile 48 saat arasında yumurtadan çıkarlar.

Jelatinlenmiş Yumurtalar

Gıdaların bozulmadan saklanmaları için son birkaç on yılda oldukça teknolojik yöntemler geliştirilmiştir. Bunlardan belki de en önemlisi ambalajlamadır.Sürü sivrisinekleri olarak bilinen sivrisinek türü de, yumurtalarını saklamak için bu yöntemi kullanır.Yumurtalar, jelatinimsi bir madde yığının içine, bir çerçeve veya ip şeklinde bırakılır. Bu jelatinimsi kitle, yumurtaları mekanik etkilerden, kurumaktan, ani ısı değişimlerinden ve düşmanlardan korur. Ayrıca sivrisinek, bu madde sayesinde, yumurtaları bitki ya da taşlara yapıştırır ve böylece yumurtaların suyun içinde kaybolmalarını da engeller.

Cankurtaran Simidi Yumurtalar

Sıtma mikrobunu taşıyan sivrisinek olan Anofelin yumurtaları, suya batmalarını engelleyecek ve su yüzeyinde kalmalarını sağlayacak özel bir şekle ve yapıya sahiptir. Yumurta kabuğunun dışındaki hava odacıkları ve yumurtayı saran yüzme kenarları yumurtayı su üstünde tutar. Yüzme kenarları suyun yüzey gerilimini artırır ve yumurtanın bu gerilim sayesinde batmamasını sağlar.Yüzey gerilimi suyun yüzeyinde oluşan bir güçtür. Özellikle küçük canlılar bu gücü aşamazlar. Ancak bu çoğu kez olumsuz bir durum değildir çünkü bu sayede böcekler suyun üzerinde rahatlıkla yürüyebilirler. Kimi böcekler bacaklarında bulunan destek yapıları sayesinde ayaklardaki tüycükler, ayağı kaplayan yağlı salgılar gibi su üzerinde çok daha kolay hareket edebilirler.İşte Anofel sivrisineğinin yumurtalarının üzerindeki söz konusu hava odacıkları ve yüzme kenarları da, bu türün yüzey gerilimi kanunundan en yüksek verimle yararlanacağı özelliktedir. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, ne yumurtaların içindeki larvaların, ne de kendisi de bir zamanlar bu yumurtadan çıkmış olan anne sivrisineğin, yüzey gerilim kuvvetinden ve bu kuvvetten yararlanmak için yumurtaların üzerinde bulunan yapılardan haberleri yoktur.Böyle bir özelliğin zaman içinde kazanılmasına da imkan yoktur. Eğer bu yapı yumurtanın üzerinde bir seferde ortaya çıkmamış olsaydı, Anofelin bütün yumurtaları suyun dibine batar ve sivrisineğin nesli hemen tükenirdi.Ancak böyle bir durum hiçbir zaman söz konusu olmaz. Çünkü Anofel sivrisinekleri de, diğer tüm canlılar gibi varlıklarını sürdürmeleri için ihtiyaçları olan en uygun tasarımla birlikte var edilmişlerdir.Allah her canlıyı yaşamaları için, ortamlarına en uygun özelliklerle birlikte yaratmış ve her birine de neler yapacaklarını ilham etmiştir. Allah herşeye güç yetirendir. İnsana düşen görev ise, Allah'ın yaratışındaki mükemmelliği düşünmek ve Rabbimizin sonsuz kudreti karşısında Yaratma gücüne sahip tek varlığın Allah olduğunu kabul etmektir. Allah Kendisinden başka ilah olmadığını bir ayette şöyle haber vermektedir:

De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır." (Rad Suresi, 16)

Anofel sivrisineğinin yumurtaları. Yumurtaların etrafında bulunan hava odacıkları ve yüzey geriliminin etkisini artıran yapılar, yumurtaların su yüzeyinde kalmalarını sağlar. Eğer bu yapılar yumurtaların üzerinde bir seferde oluşmuş olmasaydı, Anofel sivrisineğinin bütün yumurtaları suya batarak ölürdü.