Elektrik Akımlarına Duyarlı Köpek Balıkları

Elektrik Akımlarına Duyarlı Köpek Balıkları

Suyun içinde elektriği hissedebilen ve bu algıya göre hareket edebilen canlılardan biri köpek balıklarıdır. Köpek balıkları, bu önemli avantajları sayesinde, sudaki tüm titreşimleri, suyun ısısındaki değişimleri, tuzluluk oranını ve özellikle de hareket halindeki canlıların yol açtığı elektrik alanındaki küçük değişiklikleri bile hissedebilirler. 152 Eğer siz de hayatta ve suyun içinde iseniz, vücudunuz elektrik alanları üretmeye başlar. Kendinizi kamufle etme ya da saklanma ihtimaliniz yoktur. Köpek balıklarının elektrik algısı özelliği, sadece avlarının yerini tespit etmelerine yaramakla kalmaz, aynı zamanda bir tür pusula görevi yapar.

Köpek balığının kafasının etrafı benek benektir. Bu siyah lekelerin iç tarafında, içi jöle benzeri bir madde ile dolu çok sayıda kanal mevcuttur. Bu kanallar derinin yüzeyine l mm'lik gözenekler şeklinde açılır. "Lorenzini ampülleri" (Ampullae of Lorenzini) olarak adlandırılan bu özel organlar, son derece hassas birer elektrik algılayıcısıdır. Yapı itibariyle bir ampulü andıran bu hücrelerin, bir voltun 20 milyarda biri büyüklüğündeki akımları hissedebildikleri bilinmektedir. Bu, birbirinden 3.000 kilometre uzaklıkta duran iki adet 1.5 voltluk kalem pil arasındaki voltajı (gerilimi) hissetmeye benzetilebilir.Bu organların elektriksel uyarılara karşı hassasiyetleri sayesinde, köpek balığının, kuma gömülü veya kayalıkların arasında bulunan bir canlının dahi yerini tespit etmesi mümkündür. Köpek balıkları bu sistemi kullanarak kısa mesafede görme ve koku hissi olmadan avlarını kolaylıkla bulabilirler. Örneğin yaralı bir balık suyun içinde çırpındığında, köpek balıklarının tüm duyuları alarma geçer. Balıktan yayılan düşük frekanslı titreşimler köpek balıklarının dikkatini çekmiştir. Avlarına yaklaştıkça Lorenzini ampulleri çok daha belirgin biçimde çalışmaya başlar. Öyle ki köpek balıkları yaralı balığın kalp atışlarının ve kaslarındaki kasılmaların yol açtığı, çok küçük elektrik akımlarını bile hissederler. Bu sayede avlarının yerini tam olarak saptamaları mümkün olur.

1. Lorenzini ampulleri

Köpek balığının kafasının etrafındaki siyah benekler "Lorenzini ampulleri" denilen elektrik algılayıcılarıdır. Elektrik algısı köpek balığı için son derece verimli ve önemli bir av-tespit sistemidir; çünkü denizde yaşayan her canlı suda elektrik alanı oluşturarak varlığıyla ilgili bilgi verir.Resimde köpekbalıklarının kafalarındaki elektromanyetik alan reseptörleri ve hareket tespit kanalları görülmektedir.

İnsan vücudu ise yalıtıcı bir katman gibi görev görerek, suyun içinde fark edilmeyi nispeten zorlaştırır. Ancak derisinde oluşan en ufak bir kesik, bu yalıtımı delmiş olur; böylece vücuttan elektrik sızıntısı hızla suyun içinde dağılır. Dolayısıyla bir insan suyun içinde yaralandığında, derinin yalıtıcı katmanındaki yarıklar, elektriğin suya geçmesine ve o kişinin köpek balıkları tarafından fark edilmesine yol açar.153Böylesine hassasiyetle elektriksel uyarıları algılayan bir mekanizmanın, kendiliğinden ortaya çıkamayacağı çok açıktır. Köpek balıklarının son derece isabetli ölçümler yapmasını sağlayan bu vücut sistemi, çok açık bir şekilde Yaratılış'ın delillerindendir. Üstelik Lorenzini ampulleri köpek balıklarının sahip oldukları üstün özelliklerden yalnızca biridir. Köpek balıkları gerek solunum sistemleri, gerek yollarını bulmalarını sağlayan manyetik alıcıları, gerekse hızlı yüzme yetenekleri ve sürekli yenilenen jilet kadar kesici dişleri ile de birer yaratılış mucizesidirler.Ayrıca köpek balıklarındaki sistem ve organların pek çoğu birbirine bağlı çalışmaktadır. Biri olmadan diğeri fonksiyonlarını yerine getiremez. Elektrik akımlarını algılayan sistem de kompleks bir bütündür. Bu sistemin parçalarından tek biri bile olmasa ya da herhangi bir işlevini yerine getirmese, Lorenzini ampulleri hiçbir işe yaramaz. Örneğin ampulümsü kanallar var olsa ancak üzerleri gözenekler yerine deri ile kaplı olsa, elektrik algısı gerçekleşmez. Elektrik organları olsa ancak beyinle sinir bağlantısı olmasa, o zaman da bu organın varlığı işe yaramaz. Dolayısıyla bir algının varlığından bahsedildiğinde, tüm beyin ve sinir sisteminin de kusursuzca işlemesi gerekir. Bu da Darwinistler açısından önemli bir açmazdır. Böylesine kompleks yapılı sistemlerin bir arada var olması koşulu, evrimin kademeli gelişim iddialarını geçersiz kılar.Sonuç olarak, bu sistemin Darwinistlerin iddia ettikleri gibi "aşama aşama" gelişmesi mümkün değildir. Hiçbir zaman gerçekleşmemiş olan sözde ara aşamaların hiçbiri herhangi bir işe yaramayacaktır. Köpek balıkları da tüm canlılar gibi mükemmel halleriyle yaratılmışlardır. Nitekim fosil kayıtları da bu gerçeği doğrulamaktadır. Milyonlarca yıl öncesine ait köpek balığı fosilleri ile günümüzde yaşayan köpek balıkları arasında hiçbir farklılık yoktur. 

152 Marie-Sophie Germain, Science et Vie, No: 966, Mart 1998, s. 85-89153 John Downer, Supernature The Unseen Power of Animals, Sterling Publishing Co., Inc., New York, 1999, s. 17.