Elektrikli Balıklar Mucizesi

Elektrikli Balıklar Mucizesi

Hayvanlar dünyasında çok farklı algılara sahip olan canlılar vardır. Kimileri çevrelerindeki ısı alanlarını görür, kimileri manyetik alanları hisseder, kimileri ise bu bölümde verilecek örneklerde görüleceği gibi dış dünyayı algılama aracı olarak elektriği kullanır. Bir kısım deniz canlıları, Yüce Allah'ın dilemesiyle vücutlarında elektrik üreterek, etraflarını bir radar sistemindeki gibi görebilir; elektriği düşmanlarını etkisiz hale getirmek ya da avlanmak için kullanabilirler.Canlıların yaşamsal faaliyetleri, ısının dışında çevrelerinde elektriksel enerji alanları oluşmasına sebep olur. Hava yalıtım sağladığı için karada yaşayan canlılar arasında elektrik değişimlerini fark etmek zordur. Ancak su, iletken bir ortam meydana getirdiği için, elektriksel akımlar vücut dışına kolaylıkla sızar. Böylece canlılar çevrelerine sinyal yayarlar. Bu nedenle elektriği hissedebilen canlıların hepsi suda yaşarlar. 146

İnsan da dahil olmak üzere, canlılarda oluşan ya da özel olarak üretilen elektrik akımına "biyoelektrik" denir. Ancak insan, bu elektriği yönlendiremez ve kendi yararına kullanmak için onu kontrol altına alamaz. Söz konusu canlılar ise, vücutlarındaki elektrik akımını -kendileri olumsuz yönde etkilenmeden- düşmanlarına karşı silah olarak kullanabilirler. Bu canlıların ürettiği elektrik gücü ortalama 350 volttan fazladır. Ancak elektrikli yılan balığında olduğu gibi 600-800 volt gibi çok daha yüksek gerilim üreten balıklar da vardır. Evlerde kullanılan ampullerin çalışması içinse sadece 220 volt gerekir.Doğada yüksek elektrik yükleriyle silahlandırılmış olan balıkların yanı sıra, çok düşük sinyaller yayan balıklar da vardır. Bu balıklar 2-3 voltluk zayıf elektrik sinyallerinden bir duyu organı gibi faydalanırlar. Bunlardan bir kısmı hayvanların oluşturduğu elektrik alanlarını hissederken, bir kısmı görüş gücü düşük sularda avlarının yerini tespit etmek için kendilerine elektriksel bir alan oluştururlar.

Bu sistemin detaylarına değinmeden evvel, şu gerçekleri düşünmekte fayda vardır. İnsan gelişmiş imkanlara ve bunları kullanabilecek akla sahip olmasına rağmen, böyle bir sistemi vücudunda oluşturarak kendi yararına kullanmaktan acizdir. Üstelik karşısında çok sayıda örnek olmasına rağmen... Üstün bir teknoloji ve yüzyılların bilgi birikimini kullanarak ancak radar sistemi, elektrik jeneratörleri, elektroşok aletleri, elektrik pilleri gibi çeşitli cihazlar üretebilmiştir. Bu sistemlerin oluşturulması için ise, olağanüstü emek, bilgi ve maddi kaynak kullanılmıştır. Bu teknoloji ürünlerinin hiçbiri -tüm malzemeleri mevcut dahi olsa- tesadüf eseri birleşerek fonksiyon sahibi olabilecek cihazlar değildir. Çünkü bunların her biri, belli bir amaç için, belli bir düzenle ve ilmi prensipler doğrultusunda yapılırlar. Değil tesadüfen var olmaları, bu konuda uzman olmayan herhangi bir kişinin dahi bu cihazları yapması mümkün değildir.Şu durumda açıktır ki, konuya dürüstçe yaklaşan bir kimse, insan ürünü taklitlerinden çok daha mükemmel olan canlılardaki bu sistemlerin, asla tesadüf eseri var olamayacaklarını, muhteşem bir akıl ve sanat ile yaratılmış olduklarını rahatlıkla anlayabilecektir. Canlılardaki bu üstün sistemler, insanların Yaratılışı görmeleri ve anlamaları için var edilmiş birer işarettirler. Yüce Rabbimiz bu gerçeği ayetinde şöyle bildirmiştir:

Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır. (Yunus Suresi, 6)Bir başka Kuran ayetinde de Yüce Allah insanları, gördükleri bu gerçeği örtüp gizlememeleri konusunda şöyle uyarmaktadır:

Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz. (Bakara Suresi, 42)

146 John Downer, Supernature The Unseen Power of Animals, Sterling Publishing Co., Inc., New York, 1999, s. 17.