Bir İnsanın Bir Başkasının Günahlarını Yüklenmesi ve Bundan Dolayı Azap Çekmesi Allah'ın Sonsuz Adaletine Aykırıdır

Bir İnsanın Bir Başkasının Günahlarını Yüklenmesi ve Bundan Dolayı Azap Çekmesi Allah'ın Sonsuz Adaletine Aykırıdır

Allah'ın yarattığı imtihan sisteminde, söz konusu kişi Hz. İsa (as) bile olsa, hiç kimsenin bir başkasının günahlarının kefaretini ödemesi mümkün değildir. Öncelikle dünyada var olan veya var olmuş her kişi, yalnızca kendisinden sorumludur. Onun günah yükünü, hiç kimse; ne annesi babası, ne en yakınları, ne de onun adına Hz. İsa (as) üstlenmeyecektir. Hiç kimse, bir başkasının yaptıklarından sorumlu tutulmayacaktır. Hiç kimse bir başkası adına kefaret ödeyemeyecektir. Ölüm vakti geldiğinde, Hristiyanlar da dahil olmak üzere her insan, Allah'ın Huzurunda YAPAYALNIZ VE TEK BAŞINA –bu dünyada yapıp ettikleriyle– hesap verecektir. Allah Kuran'da bu gerçeği bize şöyle bildirmiştir:

Göklerde ve yerde olan (herkesin ve herşeyin) tümü Rahman (olan Allah)a, yalnızca kul olarak gelecektir. Andolsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı olarak saymış bulunmaktadır. Ve onların hepsi, kıyamet günü O'na, 'yapayalnız, tek başlarına' geleceklerdir. (Meryem Suresi, 93-95)

Yüce Allah yine Kuran'da, hiç kimsenin bir başkasının günah yükünü yüklenemeyeceğini haber vermiştir:

De ki: "O, her şeyin Rabbi iken, ben Allah'tan başka bir Rab mi arayayım? Hiçbir nefis, kendisinden başkasının aleyhine (günah) kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının günah yükünü taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. O, size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir." (Enam Suresi, 164)Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur. Şüphesiz kendi emeği (veya çabası) görülecektir. Sonra ona en eksiksiz karşılık verilecektir. (Necm Suresi, 38-41)

Hz. İsa (as), Allah'ın sevdiği kulu ve peygamberidir. Her toplumda ve her dinde olduğu gibi Hristiyanlar arasında da samimi olanlar da vardır, kötü huylu insanlar da. Dolayısıyla Yüce Rabbimiz'in çok sevdiği mübarek ve kutlu kulunun canını, kendisinden sonra geleceklerden bir kısmının sorumsuz davranışları, günahları ve azgınlıkları dolayısıyla aldığını savunmak büyük bir vicdansızlıktır; Allah'ı tanımamak, anlamamaktır.