Hz. İsa (as), Derin Allah Aşkı ile Yaşayan Bir KULDUR

Hz. İsa (as), Derin Allah Aşkı ile Yaşayan Bir KULDUR

İncil'de Rabbimiz şöyle buyurur:

Allah, sizleri kötü yollarınızdan döndürüp kutsamak için kulunu [Hz. İsa (as)'ı] ortaya çıkarıp önce size gönderdi.  (Elçilerin İşleri, 3:26)Allah bir Kuran ayetinde ise şöyle buyurur:

Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır. (Nisa Suresi, 172)

İncil ve Kuran ayetlerinde açıkça belirtildiği gibi Hz. İsa (as) Allah'ın bir kuludur. Ve yine Kuran ayetinde özellikle ifade edildiği gibi Hz. İsa (as), Allah'a kulluktan haz duyan, Allah'a teslim olmuş, Allah'a derin bir aşk ile bağlı olan güzeller güzeli bir peygamberdir. Onun Allah'a derin bir aşk ile yerine getirdiği kulluk görevi, bazı Hristiyanlar için kabul edilemezdir. Onun aşk ve derin haz içinde yerine getirdiği Allah'a kul olma görevini kendilerince yanlış değerlendirmekte ve reddetmektedirler.Kuran ayetlerine ve aşağıda detaylı inceleyeceğimiz İncil pasajlarına rağmen Hz. İsa (as)'ın yalnızca bir kul olarak yaratıldığını kabul etmeyenlerin büyük bölümü muhtemelen cehaletten bu hataya düşmüşlerdir. Hz. İsa (as)'a olan sevgilerinden, eğer onun "kul" olduğunu kabul ederlerse, bununla değerinin düşeceğini, ona gerekli saygıyı göstermiş olmayacaklarını zannetmektedirler. Oysa Hz. İsa (as)'ın şevkle, sevgi ve mutlulukla, bir ibadet olarak yerine getirdiği kulluk görevi, Hz. İsa (as) için çok büyük bir nimettir ve elbette onun değerinden bir şey eksiltici değildir. Tam tersine böylesine bir sevgi ile Allah'a kulluk, değerli peygamberimiz Hz. İsa (as)'ı kat kat daha değerli kılmış, onun cennetteki makamını artırmış, onu kitlelerin sevgilisi haline getirmiştir. Allah'ı razı etmeye çalışan bir kul ve peygamber olmak, tüm yaşamı boyunca Allah'ı yücelten ve Allah'a katıksız olarak iman eden böylesine derin akıl sahibi bir insan olmak, Hz. İsa (as) için nimetlerin en büyüğüdür.Hz. İsa (as)'ın Allah'a yalnızca bir kul olarak yaratıldığı başka ayetlerde de bildirilmiş bir gerçektir:

(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı." (Meryem Suresi, 30)

Başka bir ayette ise Hz. İsa (a)'ın ölümlü olduğu, her insan gibi öldükten sonra ahirette yeniden diriltileceği bildirilmiştir:

"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)

Sevgili Peygamberimiz Hz. İsa (as), kendisi için Allah'ın belirlediği vakit geldiğinde yeniden yeryüzüne indirilecek ve Allah'ın emrettiği şekilde Hz. Mehdi (as) ile birlikte elçilik görevini tamamlayacaktır. (Bu konuya kitabın ilerleyen bölümlerinde değinilmektedir). Hz. İsa (as), bu dünyada görevini tamamlamasının ardından her ölümlü insan gibi vefat edecek, ruhu cennete alınacaktır. Tüm insanlarda olduğu gibi, onun da tüm kaderini; hayatı boyunca karşılaştığı her olayı yaratan Allah'tır. Gösterdiği tüm mucizeleri yaratan da Allah'tır. Hz. İsa (as) bunları kendisinden değil, Allah'ın kendisine olan rahmeti ile gerçekleştirmiştir. Hz. İsa (as), dünya hayatı süresince Allah'a olan güçlü imanını ifade etmiş ve insanları Allah'ın dosdoğru yoluna çağırmıştır. Hz. İsa (as)'ın insanları Allah'a iman etmeye ve O'na kulluk etmeye daveti, İncil'de de belirtilmiş açık bir gerçektir:

İsa ona şu karşılığı verdi: "'Allah'ın olan Rab'be tap, yalnız O'na kulluk et' diye yazılmıştır." (Luka, 4: 8, Matta, 4: 10)Kuran'da ise Hz. İsa (as)'ın insanları Allah'a iman etmeye çağırdığı şöyle bildirilir:

Gerçek şu ki, Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na kulluk edin. Dosdoğru yol budur. (Meryem Suresi, 36)