İncil'in değişmezliğini savunan Kilise'nin sahih kabul ettiği 4 İncil üzerinde resmi olarak yaptığı "ekleme ve çıkarmalar"

İncil'in değişmezliğini savunan Kilise'nin sahih kabul ettiği 4 İncil üzerinde resmi olarak yaptığı

*Eldeki sahih (kanotik) kabul edilen kutsal yazıtların el yazma nüshalarının en eskileri 3. yüzyıla kadar gitmektedir. Yani bunlar Hz. İsa (as)'dan üç yüzyıl sonra yazılmıştır. Nitekim her bir kutsal metin el yazmalarında nüsha ve ifade farklılıklarının var olduğu bilinmektedir.*Hatta metinlerde, yazıldıkları kabul edilen en eski tarihlerden çok sonraki olaylar ve kişilerden bile söz edilmektedir.*Yuhanna metninin en eski nüshası yaklaşık olarak MS. 200 yılına kadar gitmektedir ve sırf Yuhanna metninin 10 binin üzerinde farklı nüshası vardır. Bu 10 bin farklı nüsha arasındaki oldukça ciddi önemdeki farkların sayısı 200 bini bulmaktadır.*Karışıklığın önlenebilmesi için çeşitli İncillerde sık sık dipnotlar konulduğu gözlemlenmektedir. Bu dipnotlarda şu ifadelere rastlanır: "Diğer eski otoritelere göre bu cümle veya kelime yoktur", "diğer eski otoriteler şöyle... okumuşlardır.", "diğer eski otoriteler ilave etmişlerdir" veya "diğer eski otoriteler şu müteakip kelimeyi atlamışlardır" gibi.*Holy Bible (Revised Standart Version, New York Glasgow 1971) baskısında, Markos İncili'nin ilk cümlesinde, Hz. İsa (as)'dan "Allah'ın oğlu" şeklinde bahsedilmektedir. Buraya bir bir dipnot düşülmüştür ve şöyle denmektedir "diğer eski otoriteler (Allah'ın oğlu) ifadesini yazmamışlardır."*Sahih kabul edilen 4 İncil, aralarında ciddi farklılıklar ve çelişkiler barındırırlar. Fakat bu farklılık yalnızca söz konusu İnciller ile sınırlı değildir. Bu İncillerin her birinin eski el yazması ve basılı nüshaları arasında da farklılıklar vardır.*Sözgelimi Matta'nın metni standart hale getirilirken onun önceki basılı nüshalarının el yazmalarındaki farklılıklar, eksiklik ve fazlalıklar tercihe göre seçilmiştir. Dolayısıyla hangi ifadenin doğru ve geçerli kabul edilmesi gerektiğini anlamak mümkün değildir.*Markos İncili'nin İznik Konsilinde kabul edilebilmesi için söz konusu İncil'in son bölümündeki bazı cümleleri çıkarmak gerekli görülmüştür. Çünkü buradaki ifadeler teslis dogmasına tamamen ters düşmektedir.*Diğer İncil yazarlarının eserlerinden çeşitli bölümler alınıp, Markos İncili'ne bir bitiş paragrafı hazırlanmıştır.*Yuhanna İncili'nden Hz. İsa (as)'ı Musevilerin mesihi olarak tanıtan pasajların tümü çıkarılmıştır. Onun yerine insanüstü bir İsa figürü ortaya konulmuştur.  (Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, Bir Hristiyan Dogması Teslis, Ankara okulu yayınları, Eylül 2007, s. 163)
Diğer İnciller Hz. İsa (as)'ın Musevilerin mesihi yani Hz. Davud (as)'ın soyundan gelen ve İsrail'i kurtaracak olan kişi olduğunu vurgulamışlardır.
 Yuhanna İncili'nde ise, Yunanlı Hristiyanları memnun etmeyen bütün Musevi kavramlar ortadan kaldırılmıştır. Yunan felsefesinin etkisi Yuhanna İncili'nde çok açık görülür.Bazı kesimler tarafından Yuhanna metninin 110 yılında yazıldığı kabul edilmektedir. Bu durumda, Havari Yuhanna'nın en az 140-150 yıl yaşamış olması gerekir ki, bu da muhtemel gözükmemektedir. Aynı zamanda Yuhanna metninde daha sonraki devirlere ait bilgilerin bulunması da bu metnin yazarlarının Havari Yuhanna olması konusunda şüpheye neden olmaktadır.Daha sonraki yıllarda yine Kilise tarafından uydurma kabul edilecek olan çeşitli İnciller ve bu İncillerden pasajlar, uzun bir süre boyunca sahih kabul edilmiştir. Bu dönem boyunca bunlara da uyulmuş ve bunların yanlış olduğunu iddia edenler dinsiz kabul edilmişlerdir.Örneğin 4. yüzyılda bir Hristiyan mezhebi, İncil'de yer alan kitapların sayısını 23 olarak kabul etmişken, aynı mezhep birkaç asır sonra bu sayıyı 27'ye çıkarmıştır.