Evrenin Sonu: Açık veya Kapalı Evren

Evrenin Sonu: Açık veya Kapalı Evren

Evren, Allah'ın daha önce başka bir sebebi vesile etmesinin dışında ya kapanıp tek bir noktada toplanarak ya da sonsuza kadar genişleyerek yok olacaktır. Evrenin kapalı veya açık, hangi model ile son bulacağını tahmin edebilmek için evrendeki kütle miktarını bilmek gerekir.Evrenin kütlesini ölçmek son derece zor olduğundan bilim adamları kütle yerine yoğunluğu ölçmeyi denemişlerdir. Çünkü eğer evrenin yoğunluğu "kritik yoğunluk" dediğimiz bir değere ulaşıyorsa, sahip olduğu çekim gücü galaksilerin kaçış hızını yenebilir. Böylelikle evren bütün galaksileri kendisine doğru çekebilir. Ancak söz konusu yoğunluk kritik bir değere ulaşmıyorsa, genişleme sonsuza kadar devam eder. Çünkü bu çekim kuvveti, galaksilerin kaçış hızını yenemez. Bu noktadan yola çıkan sayısız bilim adamı evrenin sonunu öğrenmek amacıyla çok çeşitli incelemeler yapmış, araştırmacılar teleskop başında saatlerce galaktik sistemlerden gelen ışınları analiz etmişlerdir.Bunun için galaktik sistemlerin hızları, büyüklükleri, parlaklıkları, uzaklıkları hesaplanıp, evrenin gerçek yoğunluk değeri araştırılmıştır. Elde edilen ilk bilgiler evrendeki hali hazır mevcut yoğunluğun kritik yoğunluğun değerine oldukça yakın olduğunu göstermiştir. Yani evrenin kapalı olması ihtimali daha yüksek olarak belirlenmiştir. Daha sonra bu çalışmaya 1986 yılında Amerikalı iki araştırmacı Edwin Loh ile Earl Spillar'ın binlerce galaksiyi tarayarak elde ettikleri sonuçlar da eklenince evrenin kapalı olduğu ihtimali %90'a ulaşmıştır.Ayrıca bu %90'lık ihtimali ortaya çıkaran yoğunluk hesaplanırken dikkate alınmayan birçok unsur olmuştur. Örneğin ışık yaymayan karadelikler evrenin yoğunluk değeri hesaplanırken hiç göz önüne alınmamıştır. Buna göre evrendeki yoğunluk değeri karadeliklerin de hesaba katılmasıyla bir miktar daha artacaktır. Son yıllarda ismine karanlık madde denilen ve tüm galaksileri dolduran, gözle görülmeyen maddelerin yoğunluğunu da bunlara eklediğimizde ortaya çıkan tablo evrenin genişlemeyi bırakıp kendi içine çökeceği ihtimalinin olası olduğunu göstermiştir. Nitekim Dr. John Gribbin bu aşamada "Kapalı Evren modeli için ortaya atılan deliller, şimdiye kadar hiç bu kadar kuvvetli olmamıştı" demektedir. 8Yani oldukça kritik bir yaş ve dengede olan evren her an yok olmaya hazır durumdadır. Allah Kuran'da Enbiya Suresi'nin 104. ayetinde evreni, yaratmaya başladığı durumuna döndüreceğini şu şekilde bildirmiştir:

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaaddir. Elbette, Biz yapıcılarız." (Enbiya Suresi, 104)Ayet ile kapalı evren modeline dikkat çekilmiş olma ihtimali yüksektir. Buraya kadar anlattıklarımızdan da görüldüğü gibi bilimsel veriler de evrenin tekrar büzüşme olasılığının yüksekliğini gösterir. Öyle ki maddeci fikrin savunucuları dahi elde edilen sonuçların kesinliği karşısında getirecek yeni bir iddia bulamamışlardır.Chicago Üniversitesi Astronomi Bölümü Başkanı Schermann, eskiden evrenin kapalı olduğu fikrinin felsefi ve dini temellere dayandığını, ancak şu anda modelin doğruluğunu gösteren birçok teorik ve deneysel kanıt bulunduğunu belirtmektedir. 9Evet evrenimiz 15 milyar yıldır genişlemektedir. Fakat çıkan sonuca göre Allah Katında zamanı belli olan bir günde, büyük ihtimalle çekim kuvveti genişlemeye egemen olacak ve genişleme duracaktır. Aşırı yoğun ve kapalı bir evrende çekim kuvveti egemen hale gelince herşey kendi içine çökmeye başlayacaktır. Herşey tersine döndüğünde, o zamana kadar soğuyarak genişleyen evren daralarak ısınmaya başlayacak, tüm galaktik sistemler hızla birbirine yaklaşacaktır.Bu modele göre bir gün çekim gücü galaksilerin genişlemesini durduracak ve bu noktadan itibaren gittikçe artan bir süratle galaksiler birbirlerine doğru ilerlemeye başlayacaklardır. Uzayda şiddetli çarpışmalar olacak, dev gökcisimleri içiçe geçmeye, birleşmeye başlayacaktır. Ay, Güneş, Dünya, tüm gezegenler ve yıldızlar birleşecek, gittikçe büzüşen ve daralan evren yaşanan bu süreç sonunda, tek bir noktada toplanıp yok olacaktır. Tüm kainatın düzeni altüst olacaktır. Dünya'nın yörüngesinde meydana gelecek küçük bir oynamanın tüm canlıların kavrulmasına veya donmasına neden olacağını, atmosferdeki ufak bir delinmenin canlılığı ne kadar olumsuz etkileyeceğini, Dünya'nın 23o 27' 'lık eğikliğinde ufak bir değişiklik olması ile mevsimlerin oluşamayacağını biliyoruz. Böylesine hassas dengeler üzerine kurulu olan düzenin, evren büzülme sürecine girdiğinde ne kadar olumsuz etkileneceğini tahmin etmek hiç de zor değildir.Allah Kuran'da kıyamet günü Ay ile Güneş'in birleşeceğini bildirmiştir. Bu ayetlerde kapalı evren modeline dikkat çekiliyor olma ihtimali vardır. Büzülme gerçekleşirse belli bir zamanda Dünya'nın, Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerin, Ay'ın ve Güneş'in birbiriyle birleşeceği büyük bir olasılıktır.Yine Kuran'da yıldızların yerlerinden kayıp döküleceği bildirilmiştir. (Tekvir Suresi, 2) Bu ayet de aynı şekilde kapalı evren modeline dikkat çekiyor olabilir. Çünkü bu ihtimalde de her bir yıldız kendilerine ait yörüngelerinden çıkıp, biraraya gelecektir. Geriye doğru daralan evrende uzay zaman boyutu da geriye doğru işleyecektir. Bu durumda yeryüzünde görülmesi muhtemel olan olaylar ile karadeliğe girilmesi aşamasında beklenen muhtemel olayların benzer olabilme ihtimali vardır. Çünkü herşey tersine döndüğünde yerçekimi kuvveti de tersine döner, yer ağırlıklarını dışarı atar. Yeryüzü sallanır, dağlar paramparça olur, denizler taşar. Ne kadar süreceği belli olmayan bir süreç içinde Allah'ın kıyamete ait olarak Kuran'da tasvir ettiği olaylar gerçekleşir.Kısaca şunu söyleyebiliriz; kapalı evren modeli gerçekleştiğinde tüm evren daha önce de belirttiğimiz gibi tek bir noktada birleşip yok olacaktır.Genişleyen evren modeli de evrenin kurtuluşu demek değildir. Bu modelin gerçekleşmesinin anlamı, evrenin bambaşka olaylarla yok olacağıdır. Evrenin yaratıldığı andan itibaren sürekli olarak yoğunluğu artmış ve sıcaklığı mutlak sıfıra çok yaklaşmıştır. Uzayın hali hazırdaki sıcaklığı -270 derecedir ki, bu sıcaklık mutlak sıfırdan yalnızca 3 derece yüksektir. Evren genişlemeye devam ettiği sürece sıcaklık daha da düşecektir. Canlılığın var olması için gerekli olan ısı -270 derecedir. Sıcaklığın bu miktardan 1 derece az veya 1 derece çok olması zaten tüm canlıların ölmesi anlamına gelmektedir.10 Evren genişlemeye devam ettiği müddetçe bu oranın sabit kalması gibi bir ihtimal yoktur. Sıcaklık düştüğünde insanlık ortadan kalkacaktır.Son yapılan araştırmalardaki kesin bulgular kapalı evren modelinin gerçekleşebileceği ihtimalini ortaya koymaktadır. Ancak bilim adamlarının yaptıkları detaylı çalışmalar sonucunda oybirliği ile vardıkları sonuç, bu modellerden hangisi hakim olursa olsun evrenin akibetinin değişmeyeceğidir. İki modelde de evren ölecek, fakat bu ölüm farklı şekillerde sonuçlanacaktır. İlerleyen bölümlerde detaylı olarak anlatıldığı gibi her iki model de dünyaya kıyameti getirecektir. Fakat bunun yanında dünyanın sonunu getirebilecek başka sebepler de bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi güneşin ömrünü tamamlamasıdır. Elbette herşeyin en doğrusunu Allah bilir.