12. Bediüzzaman Hazretleri, Risale-İ Nur'da 8 Ayrı Yerde, Hz. Mehdi (As)'In Çıkış Tarihinin Hicri 1400'ler Olduğunu Bildirmiştir
1. İstikbal-i dünyeviyede 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ (Hz. Mehdi (as)'ı) asırlarında karib (yakın) zannetmişler. (Sözler, s. 318)
2. HAKİKİ BEKLENİLEN VE BİR ASIR SONRA GELECEK O ZAT (Hz. Mehdi (as)) dahi bu zamanda gelse... (Kastamonu Lahikası, s. 61-62)
AHMET ÇOLAK da, Risale-i Nur'da Hz. Mehdi (as)'ın geliş vaktinin bildirilmediğini iddia edenler arasındadır. Ahmet Çolak'ın iddiası şu şeklildedir:
"Allah ümmeti ümitsizlikten kurtarmak için MEHDİ'NİN NE ZAMAN GELECEĞİNİ GİZLEMİŞTİR. Mehdi ve süfyanın gelişiyle ilgili PEYGAMBERİMİZ (SAV) BİZE ZAMAN VE İSİM BİLDİRMEMİŞTİR."
3. Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli "lâmlar" ve "mim" ikişer sayılsa, BUNDAN BİR ASIR SONRA ZULÜMATI DAĞITACAK ZÂTLAR İSE, HAZRET-İ MEHDİ'NİN ŞAKİRDLERİ OLABİLİR. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s.132)
Bediüzzaman Hazretleri Birinci Şua'da yer alan bu açıklamasında Tevbe Suresi'nin 32. ayetinin ebced hesabının, şeddeli lamlar ve mim ikişer sayılarak yapılmasından bahsetmektedir. Ayetin, "Allah'ın nurunu üflemekle söndürmek isterler. Allah nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor" cümlesinde yer alan şeddeli lamlar ve mim ikişer sayıldığında ayetin ebced değeri 1910 yapmaktadır. Yani, Üstadımız bundan bir asır sonra ifadesiyle MİLADİ 1910'DAN BİR ASIR SONRA demektedir. 1910'dan bir asır yani 100 yıl sonrası ise 2010'dur.
4. Yetmiş birde (hicri 1371'de – miladi 1952) fecr-i sâdıkı başladı veya başlayacak. Eğer bu fecr-i kâzip de olsa, OTUZ-KIRK SENE (Hicri 1401/H. 1411 – Miladi 1981/M. 1991) SONRA FECR-İ SÂDIK ÇIKACAK. (Hutbeyi Şamiye, Sf. 27)
Üstadımız, Hicri 1371'de Fecri Kazibin, yani İslam aleminin aydınlanmasının başladığını söylüyor. Hicri 1371'den 30 ve 40 sene sonra, yani Hicri 1401 ve Hicri 1411'de asıl aydınlanmanın güç kazanacağını bildiriyor. Burada Üstadımız açık ve net tarihler veriyor, Hz. Mehdi (as)'ın Hicri 1400'lerde faaliyette olduğunu söylüyor.
1371 + 30 = 1401 = 1981
1371 + 40 = 1411 = 1991
5. Evet şimdi olmasa da (Hicri 1371'DEN) 30-40 SENE SONRA fen ve hakiki marifet (hüner, sanat , ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi) ve medeniyetin mehasini (iyi ve faydalı yönlerini) o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip (gerekli ihtiyacını karşılayıp) o dokuz manileri mağlup edip dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (gerçekleri araştırma eğilimi) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi (insan sevgisini) o dokuz düşman taifesinin cephesine göndermiş, inşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek. (Hutbeyi Şamiye, Sf. 30)
Üstadımız, Hicri 1371'den hem 30-40 sene sonra hem de yarım asır sonra yani 50 yıl sonra diyerek Hz. Mehdi (as)'ın hangi tarihte görev başında olacağını söylüyor? Hicri 1400'lerde.
1371 + 30 = 1401 = 1981
1371 + 40 = 1411 = 1991
1371 + 50 = 1421 = 2001
6. Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lahikası'nı 1949 yılında kaleme almış ve kendisinden 100 sene yani BİR ASIR SONRA gelecek olan Hz. Mehdi (as), talebeleri ve o dönemdeki insanlara şöyle seslenmiştir:
O vakit ona karşı matbu kitapta böyle cevap vermiş:Herkese dünya terakkî dünyası olsun; yalnız bizim için mi tedennî dünyasıdır? Öyle mi? İşte, ben de sizinle konuşmayacağım. Şu tarafa dönüyorum; müstakbeldeki insanlarla konuşacağım:EY YÜZDEN tâ üç yüz seneden SONRAKİ YÜKSEK ASRIN ARKASINDA GİZLENMİŞ, SÂKİTÂNE BENİM SÖZÜMÜ DİNLEYEN VE BİR NAZAR-I HAFİYY-İ GAYBÎ (gizli bir bakış ile gayba bakarak) İLE BENİ TEMÂŞÂ (seyreden) EDEN SAİD, HAMZA, ÖMER, OSMAN, YUSUF, AHMED, V.S. SİZE HİTAP EDİYORUM. TARİH DENİLEN MÂZİ DERELERİNDEN SİZİN YÜKSEK İSTİKBALİNİZE (geleceğinize) UZANAN TELSİZ TELGRAFLA SİZİNLE KONUŞUYORUM. NE YAPAYIM, ACELE ETTİM, KIŞTA GELDİM. SİZ İNŞAALLAH CENNET-ÂSÂ (cennet gibi) BİR BAHARDA GELİRSİNİZ. ŞİMDİ EKİLEN NUR TOHUMLARI ZEMİNİNİZDE ÇİÇEK AÇACAKLAR. Sizden şunu rica ederim ki, mâzi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit mezarıma uğrayınız. O çiçeklerin birkaç tanesini, mezartaşı denilen, kemiklerimi misafir eden toprağın kapıcısının başına takınız. "EY YÜZ SENE SONRA GELENLER! 'ŞU KALENİN BAŞINDA BİR MEDRESE-İ NURİYE ÇİÇEĞİNİ YAPINIZ. CİSMEN DİRİLMEMİŞ, FAKAT RUHEN BÂKİ VE GENİŞ BİR HEYETTE YAŞAYAN MEDRESETÜ'Z-ZEHRAYI CİSMANÎ BİR SURETTE BİNA EDİNİZ" DEMEKTİR. Zaten Eski Said ekser hayatı o medresenin hayaliyle gitmiş ve o matbu risalenin 147'nci sayfadan tâ 157'nci sayfaya kadar medresetü'z-zehranın tesisine ve faydalarına dair ehemmiyetli hakikatleri yazmış. (Emirdağ Lahikası, Sayfa 343, 344)
7. FAKAT O İLERİDE GELECEK ACİB ŞAHSIN bir hizmetkârı ve ona yer hazır edecek bir dümdârı (ordunun geriden gelen emniyet kuvveti) ve o büyük kumandanın pîşdâr (öncü) bir neferi (askeri) olduğumu zannediyorum. (Barla Lahikası, sf. 162)
Bu eserinde Üstadımız, Hz. Mehdi (as)'ın ileride geleceğini açık bir şekilde ifade etmiştir. Said Nursi Hazretleri "Barla Lahikası"nı 1926 yılında kaleme almıştır, yani bu sözleriyle bu tarihten çok ilerideki bir dönemden, kendisinden sonraki asırdan bahsetmektedir. Kendisinin Hz. Mehdi (as)'ın öncüsü ve ona zemin hazırlayan bir hizmetkarı olduğunu söyleyerek bir diğer yönden de kendisinin ahir zamanın büyük Mehdisi olmadığını, ancak ona zemin hazırlayan, onun zuhurundan önce ona öncülük eden bir yardımcısı olduğunu açıkça söylemektedir.
8. TÂ AHİR ZAMANDA, hayatın geniş dairesinde, asıl sahipleri, yani Mehdî ve şakirdleri Cenab-ı Hakkın izniyle gelir, o daireyi genişlettirirve o tohumlar sümbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz. (Kastamonu Lahikası, Sayfa 72)
Üstadımız, Kastamonu Lahikası'nı 1936 yılında hazırlamıştır. Bu eserinde "ta ahir zamanda...." ifadesiyle Risale-i Nur'un asıl sahipleri olarak nitelendirdiği Hz. Mehdi (as) ve talebelerinin kendisinden çok daha sonraki bir vakitte, yani kendisinden sonraki yüzyılda geleceklerini ifade etmiştir.
Görüldüğü gibi, Üstadımız Risale-i Nur'da yüzlerce sayfa Hz. Mehdi (as)'ı anlatmışken, defalarca, ayrı ayrı Hz. Mehdi (as) Hicri 1400'de gelecek demişken, Risale-i Nur'da "Hz. Mehdi (as)'ın gelişi, zamanı belli değildir" demek samimi bir davranış değildir.