7. Bölüm: Hz. Mehdi (as)'ın, Doğumu ve Soyu
Hz. Mehdi (as) Peygamberimiz (sav)’in Soyundandır
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah (cc) benim Ehl-ı Beytimden (soyumdan) bir zatı Mehdi'yi gönderecek. (Sünen-ı Ebu Davud, 5/92)
Benim Ehl-ı Beytimden Mehdi bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez. (En-Necmu's Sakıb, Ukayli)
Hz. Mehdi (as), kızım Fatıma'nın neslindendir. (Sünen-ı İbn Mace, 10/348)
Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beytimden bir kişidir. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
Mehdi, benim çocuklarımdan birisidir. Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi'nin "Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi")
Bütün peygamberler birbirinin soyundandır. Hz. Mehdi (as) da hadislerin belirttiğine göre bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan gelenlere "seyyid" denmektedir. Hz. Mehdi (as) da seyyid olacaktır.
Allah, Kuran'da birbirlerinin soyundan gelen elçilerden bahsetmektedir. Bu ayetler Hz. Mehdi (as)'ın da aynı soydan geleceğine işaret etmektedir.
Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti; Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir, Allah işitendir, bilendir. (Al-ı İmran Suresi 33-34)
"Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin." (Bakara Suresi, 128)
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (Enam Suresi, 87)
Hz. Mehdi (as)’ın Tanıtıcı Bir Özelliği de, Hz. Hasan'ın Soyundan Gelmesidir
"MEHDİ, FATİMA'NIN EVLATLARINDANDIR ve HASAN'IN SOYUNDANDIR." (Ebu Davud, Hz. Mehdi (as), 1)
Abdül Gafir Farisi Mecma-il Garaib kitabında ve İbni Cevzi Fi'l Garibil Hadis'de ve İbnül Esir'de Nihaye'de tahric ettiler, Hz. Ali hadisi hakkında dediler ki: "MEHDİ, HZ. HASAN'IN SOYUNDANDIR." (Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler - Ahir Zaman Mehdi'sinin Alametleri, s. 22)
Tamman, Fevaid isimli eserinde ve İbni Asakir, Abdullah b. Amr'dan tahric ettiler. Buyurdu ki: "HASAN'IN EVLADINDAN BİRİSİ (HZ. MEHDİ (as)) doğu tarafından çıkacak, eğer ona dağlar bile karşı gelse, onları ezecek, ve kendisine o dağlarda yollar edinecektir." (Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler - Ahir Zaman Mehdi'sinin Alametleri, s. 22)
Hz. Mehdi (as)’ın Doğumu Evde Olacaktır
İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur: "Bizim Kaim'imiz Mehdi ile Allah'ın resulleri arasında bir takım benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İBRAHİM İLE, DOĞUMUNUN GİZLİ OLMASI (DOĞUMUNUN EVDE OLMASINDA) ve halktan uzak durmasında..." (Kemal'ud-Din s.322, 31. babin 3. hadis)
Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (as) şöyle buyurur: "KÂİMİMİZ MEHDİ'NİN DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR..." (Bihar-ül Envar, c.51, s. 135)
Hz. Mehdi (as) Büyük Bir Şehirde Doğacak ve Sonrasında İstanbul'a Gelecektir
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mehdi, Medine'den (büyük şehirden) çıkacak ve Mekke'ye gelecek. İnsanlar onu, kendi aralarından (tanıyıp) ortaya çıkaracaklar ve o, istemediği halde Rükun ile Makam arasında ona biat edecekler." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Ayrıca Risalet'ül Huruc'ül Mehdi, adlı eserin 69. sayfasında Hz. Mehdi (as)'ın "Kara köyünden çıkacağı" ifade edilmiştir. (Mustafa Reşit Filizi, Risaletül huruc ül. Mehdi, s. 69)
Peygamberimiz (sav)’den rivayet edilen hadislerde medine kelimesi kapalı bir üslup içinde kullanılmıştır. Yani Peygamberimiz (sav) medine kelimesini farklı farklı anlamlarıyla kullanmıştır. İslam aleminde ise çok fazla büyük şehir yani medine vardır. Bu nedenle söz konusu hadislerde geçen medine kelimesinin hangi anlamı taşıdığını ancak konuyla ilgili diğer rivayetleri inceleyerek anlamak mümkündür.
Örneğin yukarıda yer verdiğimiz hadiste Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)'ın medineden çıkacağını bildirmekte yine başka bir hadiste de Hz. Mehdi (as)'ın Kara köyünden çıkacağını ifade etmektedir. İmam Kurtubi'nin Tezkire'sinde ise Hz. Mehdi (as)'ın, İslam ülkelerinin batı tarafından çıkacağı ifade edilmiştir. Bu ifade, Hz. Mehdi (as)'ın doğduğu büyük şehrin İslam ülkelerinin batı tarafında yer alan büyük bir şehir olduğunu göstermektedir.
Başka bir hadiste ise Peygamberimiz (sav), karşısındaki kişiye Hz. Mehdi (as)'ın medineyi yani büyük bir şehri manen fethedeceğini söylemektedir. Rivayette Peygamberimiz (sav)’in karşısındaki kişi, çok fazla medine (yani büyük şehir) olduğundan Hz. Mehdi (as)'ın hangi medineyi yani hangi şehri manen fethedeceği konusunda şüpheye düşmüştür. Bu nedenle Peygamberimiz (sav)’e bu medinenin (büyük şehrin) hangisi olduğunu sormuştur.
Peygamberimiz (sav) de cevap olarak bu medinenin (yani şehrin) İstanbul olduğunu söylemiştir.
Hz. İbni Amr'dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:
Ey Ümmet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz... Altıncısı da medinenin fethi.
Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.) (Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)
Demek ki bu hadiste medine kelimesi Peygamberimiz (sav) tarafından büyük bir şehir olan İstanbul'u ifade etmek amacıyla büyük şehir manasında kullanılmıştır. Yine başka hadis-ı şeriflerde Hz. Mehdi (as)'ın, içinde Peygamberimiz (sav)’in sancak-ı şerifinin de bulunduğu kutsal emanetlerin olduğu yerden çıkacağı bildirilmiştir. Peygamberimiz (sav)’in sancağı ve diğer emanetleri şu an İstanbul Topkapı Sarayı'nda özel bir bölümde muhafaza edilmektedirler.
Abdullah b. Şurefe'den rivayet edildi ki: Hz. Mehdi (as)'ın beraberinde süslenmiş bir halde Peygamberimiz (sav)’in bayrağı olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiy-il Ahir Zaman, s. 65)
Alametlere gelince; Mehdi'nin beraberinde Allah Resulünün (sav) gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamberin (sav) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Mehdi'nin zuhuruna kadar da açılmayacaktır. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 164)
Peygamberimiz (sav)’in kutsal emanetlerinin Hz. Mehdi (as)'ın bulunduğu yerde olduğu ve ancak onun zuhuruyla açılacağı anlaşılmaktadır. Kutsal emanetler İstanbul'da olduğuna göre Hz. Mehdi (as)'ın da İstanbul'da olacağı son derece açıktır.
Ancak diğer yandan, Hz. Mehdi (as)'ın doğduğu ve İslam aleminin batısında kalan şehir ile fethedeceği şehrin ayrı medineler yani ayrı şehirler olduğunu da yine rivayet edilen hadislere bakarak anlamamız mümkündür.
Örneğin Hz. Mehdi (as)'ın fethedeceği medinenin yani İstanbul şehrinin, denizde kuru bir yol açılarak geçilen yani köprü sisteminin kullanıldığı bir şehir olduğu hadisteki anlatımdan anlaşılmaktadır.
Ayrıca hadiste Hz. Mehdi (as)'ın bu şehirde sancağı dikeceği de bildirilerek şehrin Peygamberimiz (sav)’in sancak-ı şerifinin bulunduğu İstanbul olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Hz. Mehdi (as) Kafkasya'dan Gelecektir
Seyyid Ahmed Hüsameddin (ra) İstihraçname'sinde Hz. Mehdi (as)'ın doğuş yeriyle ilgili şöyle bir not düşmüştür:
Müslümanlardan bir zat Mehdi gelecek, bu zatın şerefi KAFKASYA'NIN EN ULU DAĞINDAN etrafa Güneş'in şuaı (ışık hüzmeleri gibi) gibi şulenisar olacaktır (etrafa ışıltılar saçacaktır). (Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s. 107)
Hz. Mehdi (as)’ın Az Kardeşi Olacaktır
Hz. Mehdi (as) Bekar Olacaktır
Hz. Mehdi (as)’ın İsmi
Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi (as)'ın isminin Peygamberimiz (sav)’in ismine, Hz. Mehdi (as)'ın babasının adının da Peygamberimiz (sav)’in babasının adına uygun olacağı belirtilmiştir.
Ebu Davud ile Tirmizi'nin İbni Mesut (ra)'dan nakil ettiklerine göre, Allah'ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur:
Abdullah b. Ömer (ra)'dan rivayete göre;
Başka bir rivayete göre, Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Hadislerde özellikle dikkat çekilen, bu isimlerin birbirlerine "uygun" düşecek olmasıdır. Yani Hz. Mehdi (as) doğrudan "Ahmed ya da Muhammed" babası da "Abdullah" ismiyle beklenmemelidir.
"Ahmet Muhammed Mehdi" ismi Allah'ın ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi (as)’a verdiği isimdir. Yani doğumundan ismi "Ahmet Muhammed Mehdi" olmayacaktır. Bu Allah tarafından ona verilen isimdir. Zaten Peygamberimiz (sav) de hadislerinde "Adı adıma uygun düşer" demektedir, "aynısıdır" dememektedir. Aynı şekilde "Babasının adı da benim babamın adına uygun düşer" demektedir. Burada bir işaret, bir sır vardır.
Peygamberimiz (sav)’in Soy İsmi Adnan'dır
Hz. Peygamber (sav)’in şeceresi yirmi birinci kuşaktan dedesi olan Adnan ile başlamaktadır. Bu sebeple Hz Peygamber (sav)’in soyunun mensup olduğu kavme de Adnaniler denilmektedir. Bu demek oluyor ki Resulullah Efendimiz (sav) günümüzde yaşasaydı soyadı ADNAN olacaktı. Babasına da soy ismi Adnan olduğu için o şekilde hitap edilecekti. Hadiste geçen "adı adıma uygun, babasının adı da babamın adına uygun sözünde kastedilen gerçek de böylece anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz (sav) Hz. Adnan soyundan geldiği için, Resulullah'ın soyundan olanlar da yani tüm seyyidler de Adnani'dir. Milyonlarca seyyide hangi soydan geldiği sorulduğunda, "Adnani"; hangi soyadına sahip oldukları sorulduğunda "Adnan" diyeceklerdir. Tıpkı bir aşiretin, bir bölgede yaşayan büyük toplulukların aynı soyadını alması gibi Peygamberimiz (sav)’in soyundan gelenler de Adnan soyadını taşımaktadır.
Günümüzde nasıl bir siyasi liderin veya kanaat önderinin yakınları o kişinin soyadıyla anılıyorsa, örneğin "Bayan Demirel", "Sayın Ecevit" deniyorsa, Peygamberimiz (sav)’in bütün akrabalarına da "Sayın Adnan" şeklinde hitap edilebilir. Peygamberimiz (sav)’in hanımlarının hepsi Peygamberimiz (sav)’in soyadını aldıkları için Adnani'dir. Resulullah (sav)’in tüm akrabaları Adnani'dir. Mehdi de Peygamberimiz (sav)’in soyundan geldiği için Adnani'dir.
Hz. Mehdi (as)'ın gerçek ismini ise Peygamberimiz (sav) Hz. Ali'ye söylemiş ama bu ismin, Hz. Mehdi zahir oluncaya kadar, gizlenmesini bildirmiştir. Dolayısıyla Mehdi (as)'ın gerçek ismini zahir oluncaya kadar bilmemiz mümkün değildir.
Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın Adını Gizlemiştir
Peygamberimiz (sav) Allah'ın kendisine bildirdiği özel bir bilgi ile Hz. Mehdi (as)'ın adını biliyordu. Hz. Ali (ra), ondan, Hz. Mehdi (as)'ın adını kendisine söylemesini istemiştir. Ancak Peygamberimiz (sav), Allah'ın takdir ettiği vakit gelene kadar Hz. Mehdi (as)'ın adının gizli kalacağını söylemiş ve açıklanmaması için Hz. Ali'den söz almıştır.
Peygamberimiz (sav)’in Şeceresi
Hz. Ali (ra), Peygamberimiz (sav)’in Adının Adnan Olduğunu Bildirmektedir
Hz. Ali (ra)'nın bizzat yazdığı Kaside-ı Ercüze isimli kasidesinde Peygamberimiz (sav)’e, "Hadi olan Mustafa Adnan Peygamber" diye hitap etmektedir. Bu da Peygamber Efendimiz (sav)’in soy isminin Adnan olduğunun bir başka delilidir.
Bundan dolayı iki isim sahibi oldum
Bir de künye ki daha önce hiç duymadım
"Ebâ Türab" künyesini bana vermişti
Hâdî olan Mustafa (asm) Adnan peygamberi (KASİDE‐İ ERCÛZE, İmam Ali, İhramcızâde Hacı İsmail Hakkı ALTUNTAŞ, s.18)
Hz. Mehdi (as)’ın İsimleri
◉ EL MEHDİ: Hidayet Olunmuş, Hidayete Ermiş
◉ EL HÂDİ: Hidayete Sevk eden, Doğru Yola Ulaştıran
◉ EL KAİM: Hak İçin Kıyam Eden, Ayakta Duran
◉ EL HÜCCET: Reddi Mümkün Olmayan, Kesin Delil
◉ EL MUNTAZAR: Herkes Tarafından Beklenen
◉ MEHDİ-Yİ MUNTAZAR: Beklenen Mehdi
◉ İMAM-ı MUNTAZAR: Beklenen İmam (manevi lider)
◉ HALEF-i SALİH: Allah Evliyalarının Liyakatli Halifesi (manevi lideri)
◉ MANSUR: Allah Tarafından Yardım Edilen
◉ SAHİBİ'L-EMR: İlahi Adaleti Uygulamakla Sorumlu Olan
◉ SAHİBÜ'Z-ZAMAN: Zamanın Sahibi
◉ VELİYİ ASR: Asrın Velisi, Zamanın Tek Hakimi, Zamanın Tek Rehberi
◉ MEHDİ-Yİ MEV'UD: Vadedilmiş Mehdi
◉ İMAM-ı ASR: Asrın İmamı (manevi lideri)
◉ SAHİB'ÜD DAR: Yurdun Sahibi (manevi sahibi)
◉ BAKİYYETULLAH: Allah'ın Yeryüzünde Geriye Kalan Tek Hücceti ve Son İlahi Manevi Lideri
◉ KÂİM-ı AL-ı MUHAMMED (as): Peygamberimiz (sav)’in Soyundan gelen, Kıyam Edecek Olan Mehdi
◉ EL HATİM: Hatmeden, Sona Erdiren
◉ NAHİYETÜ'L-MUKADDESE: Kutlanmış Yön, En Yüce ve Kudsi
Abdulmelik İsami (1111). Mekke'de ikamet eden tanınmış tarihçilerdendir. O, "Sımt-ul Nucum-il Avali" diye bilinen dört ciltlik tarih kitabında şöyle yazıyor: "Mehdi'nin lakapları ise HÜCCET, HALEF-ı SALİH, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN ve HEPSİNDEN DAHA MEŞHUR OLAN İSE MEHDİ'DİR..." (Sımt-ul Nucum-il Avali, c. 4, s. 138)
Mahmud b. Vahib Kızoğlu Bağdadi-ı Hanefi: "Cevheret-ul Kelam" adlı kitapta şöyle yazar: "... Mehdi'nin LAKAPLARI İSE MEHDİ, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN, HÜCCET'TİR..." (Cevheret-ul Kelam, s. 157)
Abdurrahman-ı Sufi. Farsça olan "Mirat-ul Esrar" kitabının yazarıdır. "Tuhfet-u İsna Aşeriyye" kitabının yazarı Abdülaziz Dehlevi'nin babası Şah Veliyullah Dehlevi, "el-İntibah fi Selasil-ı Evliyaullah ve Esanid-ı Varisi Resulullah sallâ'llâhu aleyhi ve alih" adlı kitapta ondan naklederek, İmam-ı Zaman Mehdi hakkında şöyle yazıyor: ... MEHDİ'NİN LAKAPLARI İSE MEHDİ, HÜCCET, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN'DIR.
Ömer b. Zahir rivayet ediyor:
"Birisi, İmam Cafer Sadık'a; "Kaim'e Mehdi'ye, Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz", diye sordu. İmam buyurdu; "Hayır..." Adam sordu: "PEKİ MEHDİ'Yİ NE DİYE SELAMLAYAYIM?" HAZRETLERİ: "SELAM OLSUN SANA EY BAKİYETULLAH DİYEREK" BUYURDU.
Hz. Mehdi (as)’ın Bir İsmi de "Arslan"dır
* Haris, aslan demektir.