Hazret-i İsa Aleyhisselam'ın Nüzulü (Yeryüzüne İnişi):

Hazret-i İsa Aleyhisselam'ın Nüzulü (Yeryüzüne İnişi):

Bediüzzaman “HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELAM’IN NÜZULÜ” sözleriyle Hz. İsa'nın, Allah’ın bir mucizesi olarak ahir zamanda insani bedeniyle gökyüzünden yeryüzüne ineceğini anlatmaktadır. Bediüzzaman verdiği bu bilgilerle Hz. İsa'nın ahir zamanda Hıristiyan toplumunun başında bir mana ya da manevi bir lider olarak değil, bizzat hidayet önderi “BİR ŞAHIS” olarak bulunacağını kesin ifadelerle açıklamaktadır.

Kendisi İsa Aleyhisselam Olduğu:

Bediüzzaman bu sözleriyle Hz. İsa’nın yeryüzüne ilk indiği zaman, kendisinin de Hz. İsa olduğunu önceleri bilmeyeceğini, ancak daha sonra farkına varacağını bildirmiştir. “Böyle bir şuur ve bilincin bir şahsı manevi için söz konusu olamayacağı” çok açıktır. “BİLME” ve “ANLAMA” kavramları ancak “BİR İNSAN” için geçerli olabilir. Ancak “bir insan kendisinin kim olduğunu anlayabilir”, içerisinde bulunduğu durumu fark edebilir. Bediüzzaman da bu durumu çok iyi bilen bir kimse olarak bu sözleri kullanmış ve Hz. İsa'nın bir şahsı manevi olmadığını açıkça ifade etmiştir.Bediüzzaman'ın bu gerçeği vurguladığı ifadelerinden biri de “KENDİSİ” kelimesidir. Bu kelime de yine “TEK BİR KİŞİ” ifade eden bir kavramdır ve Bediüzzaman bu yolla “Hz. İsa'nın maddi varlığı olan mübarek BİR ŞAHIS olarak geleceğini” tekrar dile getirmektedir.

Nur-u İmanın Dikkatiyle (İmanın Işığıyla) Bilinir; Herkes Bilemez:

Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geleceği Kuran'da bildirilmiş ve Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verilmiş bir gerçektir. Bediüzzaman, çevresindeki insanların, Hz. İsa’nın ahir zamanda beklenen peygamber olduğunu ancak “İMANLARIYLA FARK EDEBİLECEKLERİNİ” söylemiştir. Bu da yine Bediüzzaman’ın Hz. İsa’dan bir şahsı manevi olarak söz etmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bediüzzaman burada açıkça insanların bir şahsı maneviyi değil, “BEKLEDİKLERİ BİR ŞAHSI” tanımalarından bahsetmektedir. Bediüzzaman ayrıca “HERKES BİLEMEZ” diyerek Hz. İsa’yı herkesin tanıyamayacağını bir kez daha belirtmiş, bahsedilenin bir şahsı manevi değil, maddi varlığıyla ortaya çıkacak “BİR İNSAN” olduğunu tekrar vurgulamıştır. Bediüzzaman’ın da belirttiği gibi Hz. İsa ikinci kez yeryüzüne geldiğinde de samimi olarak iman edenler imanlarının vesilesiyle, Allah’ın izniyle bu mübarek zatı hemen tanıyacak, onun yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.