Ahir Zamanın O Büyük Şahsı:

Ahir Zamanın O Büyük Şahsı:

Bediüzzaman “AHİR ZAMANIN O BÜYÜK ŞAHSI” ifadesiyle Hz. Mehdi’nin bir şahs-ı manevi olmadığını bir kez daha delillendirmiştir. Bediüzzaman açıkça “O BÜYÜK ŞAHIS” diyerek Hz. Mehdi'nin şahs-ı manevi olmadığını, gerçek ve beklenen “BİR KİŞİ” olduğunu ifade etmiştir.Bediüzzaman'ın O ve ŞAHIS kelimelerini özenle seçtiği ve tekrarladığı çok açıktır. Bediüzzaman bu şekilde, Hz. Mehdi'nin bir şahsı manevi olabileceği düşüncesini, hiçbir itiraza yer bırakmayacak şekilde geçersiz kılmaktadır.

Al-i Beyt’ten (Peygamberimiz (sav)'in Soyundan) Olacaktır:

Bediüzzaman “AL-İ BEYT’TEN OLACAKTIR” sözleriyle Hz. Mehdi’nin Peygamberimiz (sav)'in soyundan gelen seyyid bir kimse olacağını belirtmiştir. Bediüzzaman eserlerinin çeşitli bölümlerinde Hz. Mehdi'nin bu özelliğine dikkat çekerek, Hz. Mehdi'nin manevi bir varlık olmadığını, belirli bir soydan gelecek olan “BİR ŞAHIS” olduğunu vurgulamıştır. Peygamberimiz (sav)'in de Hz. Mehdi'nin bu özelliğini bildirdiği çok sayıda hadisi vardır. Bir şahsı manevinin peygamber soyundan gelmesi elbette ki söz konusu değildir. Ayrıca böyle bir düşünce hem Peygamberimiz (sav)'in hadisleriyle hem de Bediüzzaman'ın sözleriyle çok açık bir şekilde çelişmektedir. Bediüzzaman'ın da belirttiği gibi, Hz. Mehdi “PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SOYUNDAN GELEN BİR ŞAHIS” olacaktır.

Ümmetin beklediği, AHİR ZAMANDA GELECEK ZATIN ÜÇ VAZİFESİNDEN EN MÜHİMMİ (önemlisi) VE EN BÜYÜĞÜ VE EN KIYMETDARI (değerlisi) OLAN İMAN-I TAHKİKİYİ (gerçek imanı) NEŞR (yazma ve dağıtma yoluyla yaymak) VE EHL-İ İMANI (iman edenleri) DALALETTEN (sapkınlıktan) KURTARMAK... (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9)Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin üç büyük görevinden birincisinin ve en önemlisinin gerçek imanı yayarak insanların sapkınlıktan kurtulmasına vesile olması olduğunu belirtmiştir:

Ahir Zamanda Gelecek:

Bediüzzaman “AHİR ZAMANDA GELECEK” diyerek Hz. Mehdi'nin kendisinden sonraki bir dönemde geleceğini ifade etmiştir. Eğer Bediüzzaman, kendi yaşadığı dönemde ya da öncesinde Hz. Mehdi'nin gelip faaliyetlerine başladığı kanaatinde olsaydı, hiç şüphesiz “GELECEK” kelimesi yerine “gelmiş” ya da “geldi” gibi sözler kullanırdı. Ancak böyle bir durum henüz gerçekleşmediğinden, Bediüzzaman da Hz. Mehdi'nin geliş vaktinin “İLERİDE” olacağını belirten bir kelime kullanmıştır.Bediüzzaman “GELECEK” kelimesini, bu kitabında yer alan Hz. Mehdi ile ilgili sözlerinde pek çok defa kullanmıştır. Bediüzzaman, aynı ifadeyi defalarca tekrarlayarak bu konuya kesinlik kazandırmış ve Hz. Mehdi'nin kendisinden sonraki bir zamanda ortaya çıkacağı konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamıştır.Bediüzzaman bu sözlerinde ayrıca Hz. Mehdi'nin “GELECEK BİR ŞAHIS” olduğunu da ifade etmiştir. Zira bir şahsı manevinin “GELMESİ”nden değil, ancak “OLUŞMASI”ndan bahsedilebilir. Bediüzzaman da bu sebeple “ahir zamanda oluşacak” dememiş, “ahir zamanda GELECEK” sözlerini kullanarak, Hz. Mehdi'nin “BİR ŞAHIS” olduğunu açıklamıştır.

Zatın:

Bediüzzaman kullandığı “TEK BİR KİŞİ” ifadesi ile ise, Hz. Mehdi'nin “manevi bir varlık” değil, “BİR ŞAHIS” olduğunu olabilecek en açık şekilde izah etmiştir. Bilindiği gibi “TEK BİR KİŞİ” kelimesinin sözlük anlamı, “KİŞİ, KİMSE, ŞAHIS”dır. Aynı zamanda da “tekil” yani “BİR KİŞİ”den bahsedildiğini açıklayan bir ifadedir. Bilinen bir kişiyi belirtmek amacıyla kullanılır. Aynı zamanda da bir saygı ifadesidir. Onlarca risaleyi birbirinden hikmetli ifadelerle kaleme alan büyük İslam alimi Bediüzzaman da hiç şüphesiz ku bu kelimenin anlamını tüm detaylarıyla çok iyi bilmektedir. Eğer Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin bir şahsı manevi olacağını anlatmak isteseydi, kuşkusuz ki bunu açıkça belirtecek kadar kesin anlamlar ile “BİR İNSAN”ı ifade eden “TEK BİR KİŞİ” kelimesini kullanmazdı. Bunun yerine “şahsı manevi” kavramını ifade edecek birbirinden hikmetli çok çeşitli kelimeler seçebilirdi. Buna rağmen açıkça “TEK BİR KİŞİ” kelimesini tercih etmiş olması, Bediüzzaman'ın Hz. Mehdi'nin bir şahıs olduğu konusundaki kanaatini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

... Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; SONRA GELECEK O MÜBAREK ZAT RİSALE-İ NUR’U BİR PROGRAMI OLARAK NEŞR VE TATBİK EDECEK (yazma ve dağıtma yoluyla yayacak ve uygulayacak). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9)Bediüzzaman bu sözüyle bir kez daha Hz. Mehdi'nin gelişini müjdelemiş ve bu mübarek zatın, faaliyetlerini yerine getirirken kendisini “Hz. Mehdi'ye zemin hazırlayan bir öncü” olarak tanımlayan Bediüzzaman'ın eserlerinden de istifade edeceğini belirtmiştir:

Sonra Gelecek:

Bediüzzaman bu sözleriyle Hz. Mehdi'nin, önceki müceddidlerin ve Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemlerde gelmediğini söylemiş; bu mübarek zatın bunların hepsinden “SONRA” geleceğini ifade etmiştir. Ayrıca Bediüzzaman bu durumu, yalnızca gelecek zaman ifade eden bir fiil kullanarak değil, bunu bir de “SONRA” kelimesiyle destekleyerek çok kesin bir üslupla açıklamıştır.Bediüzzaman bu sözleriyle ayrıca Hz. Mehdi'nin “bir şahsı manevi” olmadığını, “belirli bir zamanda gelecek BİR ŞAHIS olduğunu” da açıkça belirtmiştir.

O:

Bediüzzaman Hz. Mehdi'den “BİR KİŞİLİK ZAMİRİ” olan ve “TEK BİR KİŞİ”yi ifade eden “O” kelimesiyle bahsetmiştir. Bediüzzaman'ın Hz. Mehdi'yi tanımlamak için böyle bir sözcük seçmiş olması ise elbette ki bir tevafuk değildir. Bediüzzaman broşürün başından bu yana yer verilen sözlerinin pek çoğunda, Hz. Mehdi için yine “O” zamirini kullanmıştır. Kuşkusuz ki yüzlerce sayfadan, onlarca kitaptan oluşan büyük bir külliyat meydana getiren büyük mütefekkir Bediüzzaman, eserlerinde kullandığı her hikmetli kelime gibi, bu sözcüğü de son derece bilinçli ve kasıtlı bir şekilde bu kadar çok tekrarlamıştır. Çok açıktır ki Bediüzzaman Müslümanlara, Hz. Mehdi'nin sadece “maneviyat ifade eden bir kavram” olmadığını belirtmekte, ahir zamanda tüm inananların sorumluluğunu üstlenecek özelliklere sahip “BİR İNSAN”, “BİR ŞAHIS” olduğunu müjdelemektedir.

Mübarek Zat:

Bediüzzaman, aynı sözü içerisinde tekrar tekrar “TEK BİR KİŞİ” kelimesini kullanarak Hz. Mehdi'nin müminlere önderlik edecek “BİR ŞAHIS” olduğunu ısrarla vurgulamaktadır.Bediüzzaman ayrıca burada bu “TEK BİR KİŞİ” kelimesini bir de nitelendirmekte ve Hz. Mehdi'nin “NASIL BİR ZAT” olduğunu da açıklamaktadır. Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin “MÜBAREK BİR ZAT” olduğunu belirtmektedir. “MÜBAREK” kelimesi “İlahi hayrın bulunduğu” anlamına gelmektedir. Bediüzzaman da burada kullandığı bu “MÜBAREK” sıfatıyla Hz. Mehdi'nin imanını, yerine getireceği vazifeleri övmektedir. Bediüzzaman verdiği tüm bu detaylı bilgilerle Müslümanlara Hz. Mehdi'nin ahlakını ve mücadelesini tanıtmakta, bu üstün ahlaklı şahsın hangi özellikleriyle tanınabileceğini anlatmaktadır.