Kehf Suresi, 87

Kehf Suresi, 87

Dedi ki: "Kim zulmederse Biz onu azablandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırır." (Kehf Suresi, 87)

Ayette geçen ifadelerden Hz. Zülkarneyn'in Müslüman bir idareci, devletinin ise Müslüman bir devlet olduğu anlaşılmaktadır. Hz. Zülkarneyn konuşmalarında hemen Allah'ı ve ahiret gününü hatırlatmakta yani onlarla Müslümanca konuşmaktadır.Hz. Zülkarneyn'in vurguladığı bir diğer konu ise zulmün karşılığının o zamanki hukuka göre belirlendiğidir. Ayette geçen azaplandırmadan kasıt -yukarıda da ifade ettiğimize benzer- cezai yaptırımlardır. Allah o dönemde, inkar eden topluluğun bu dünyadaki azabını, Hz. Zülkarneyn'in eliyle takdir etmiştir. Ancak bu azap, yaptıkları zulme karşılık olarak dünya hayatında verilen bir cezadır. Rabbimizin "Ahiret azabı ise, muhakkak çok daha büyüktür; bir bilseler" (Kalem Suresi, 33) ayetinde de bildirdiği gibi ahiretteki karşılık çok daha şiddetli, çok daha çetindir.
Böylece Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir. (Fussilet Suresi, 16)
Allah'ın varlığını ve ahireti inkar eden, Kuran'ın hükümlerini yalanlayan her insan, hem dünyada hem de ahirette mutlaka hak ettiği karşılığı görecektir. Nitekim tarih boyunca pek çok kavim dünya hayatında büyük azaplara uğratılmıştır. Elçilerin Allah'a imana davet ettikleri kavimlerden bu daveti reddedenler dünya hayatındaki azapla karşılaşmıştır. Allah bu kavimlerin helaklarını haber verdiği ayetlerde, ahiret azabının çok daha şiddetli olduğunu da hatırlatmış, insanlara asıl çekinmeleri gereken azabın ahiret azabı olduğunu bildirmiştir. Ayetlerde Allah şöyle bildirir:

İşte Biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiretin azabı ise gerçekten daha şiddetli ve daha süreklidir. (Taha Suresi, 127)Ayette cehennemde inkarcıların karşılaşacağı bu azap "görülmemiş bir azap" olarak tarif edilmektedir. Bu kelimeyle, ahiret azabının insanların dünyada karşılaştığı, görüp, bildikleri her türlü azaptan çok daha şiddetli olduğuna işaret edilmektedir. O nedenle insanların dünyada karşılaştıkları azaplardan önce ahiret azabını düşünmeleri ve bundan korkmaları gerekmektedir. Bu şiddetli korku insanların yaptıkları hatalardan dolayı tevbe etmelerine ve inkardan vazgeçip, kendilerini Allah'a teslim etmelerine vesile olabilir.