Kehf Suresi, 55

Kehf Suresi, 55

Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleridir.  (Kehf Suresi, 55)

Kehf Suresi'nin bu ayetinde, Kuran ahlakına davet edildikleri ve elçiler tarafından doğru yola uymaları konusunda uyarıldıkları halde inkar eden kimselerin durumu bildirilmektedir. Bu insanların, büyüklük tasladıklarına, tevbe edip bağışlanma dilemeye yanaşmadıklarına dikkat çekilmektedir. İnkarlarının nedeninin ise Allah'tan gelecek bir felaketi beklemeleri olduğu haber verilmektedir. Bu da söz konusu insanların, Allah'ın kendilerini bir belaya uğratmasına ihtimal vermediklerinin, Allah korkularının az olduğunun ve hatta hiç olmadığının delilidir.Nitekim geçmiş kavimlerde de Allah'ın elçileri insanları Allah'a iman etmeye ve Kuran ahlakını yaşamaya davet ettiklerinde, hep benzer bir inkarla ve redle karşılaşmışlardır. Allah korkusu olmayan her kavim inkarda diretmiş, bunun sonucunda da azap bu kişilerin üzerine hak olmuştur. Kuran'da inkar edenlerin azapla karşılık görmelerinin "Allah'ın sünneti" yani değişmez bir kanunu olduğu pek çok ayetle haber verilmiştir. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir:

O inkâr edenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır. (Enfal Suresi, 38)

(Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın. (Fatır Suresi, 43)

Ama Bizim dayanılmaz-azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. (Bu,) Allah'ın kulları arasında sürüp-giden sünnetidir. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır. (Mümin Suresi, 85)
(Bu,) Daha önceden gelip-geçenler hakkında (uygulanan) Allah'ın sünnetidir. Allah'ın sünnetinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın. (Ahzap Suresi, 62)
Ayetlerde de bildirildiği gibi Allah'ın mutlaka gerçekleşecek ve hiçbir değişikliğe uğramayacak olan kanunu (sünneti) gereği, elçilerin davetine icabet etmeyen tüm kavimler, vakti Allah Katında belirlenmiş bir zamanda helak edilmişlerdir. Bu, hiç kimsenin ne değiştirmeye, ne öne almaya, ne de bir saat geciktirmeye güç yetiremeyeceği bir olaydır. Çünkü bu, herşeyin Maliki olan Rabbimizin, ezelde tespit ettiği bir zamandır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: